Hayat pahalılığı tepe yapmışken, istek ve yokluk sınırının altında maaşla çalışan milyonlarca birey var. Zaten eksik miktardaki gelirlerinin de adeta tamamı fatura ve kiraya giden vatandaşlar, günü nasıl geçireceklerini kara kara düşünüyor.
Türk-İş ’in son araştırmasına kadar de; dört kişilik bir ailenin dinç, dengelenmiş ve tatmin edici beslenebilmesi için yapması gereken aylık yiyecek harcaması tutarı (arzu sınırı) 4 bin 13 TL ’ye çıktı.
Gıda harcaması ile birlikte giyim, ev (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sıhhat ve yarı ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yokluk sınırı) 13 bin 72 TL ’ye yükseldi. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti ’ ise aylık 4 bin 926 TL ’ye çıktı.
SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Bakırköy Meydanı ’nda vatandaşa mikrofon uzattı, “Türk-İş ’in son araştırmasına tarafından arzu sınırı 4 bin, fakirlik sınırı da 13 bin lirayı geçti.
Çevrenizde açlık ve fakirlik endişesi taşıyanların oranı arttı mı? Neler gözlüyorsunuz?” diye sordu. Verilen yanıtlar şöyle oldu:
“ ’YARINI NASIL ÇIKARACAĞIZ ’ DİYE DÜŞÜNÜYORUZ”
Ahmet Ertekil: “Istek, sefalet çekenlerin sayısı arttıkça artıyor. Ne yapalım? 4 günlük yemeyi 1 ay yiyoruz. Bayat mayat demeyip kaşıklıyoruz. Zaten kırıntılardan (yemek) yapıyoruz. Çevremizde de var, git gide de artıyor. 4253 lira para veriyorlar; yani 1 kişilik para veriyorlar, 4-5 kişiye yediriyorlar, ekmeği 4 ’e, 5 ’e böldürtüyorlar. ‘Ölmeyecek değin ye, ayakta sallan ’ diyorlar.
Biz de onların yaptıklarına karşılık her akşam düşünüyoruz ancak, ‘yarını nasıl çıkaracağız, ne yapacağız? ’ Sabah kahvaltılarını sildik. Zeytin, peynir zaten yok. Öğlen de kuvvetli yiyoruz. Ne yiyoruz? Çorbanın içerisine ekmek doğrayıp karnımızı en ince ayrıntısına kadar tıka basa doyuruyoruz. Çorbayı da emrindeki fakat evde yapıyoruz.
Akşama da bir şeyler atıştırıp, kafayı vurup yatıyoruz. Rüyamızda güzellikler görüyoruz. Onlar artık rüyalarda kaldı.
İster istemez geçmişteki hallerimizi özlüyoruz. Ama gelseydi dedem, babaannem geri gelirdi. Gelmediğine tarafından bundan sonrasına bakıyoruz. Günün şartlarına ayak uydurup kol sallıyoruz.”
“MAAŞIMIN YÜZDE 70 ’İ FATURALARA GİDİYOR”
Mehmet Baltalı: “Fazla arttı. Bakkallarda, pazarlarda, Halk Ekmek kuyruklarında bunların hepsini görüyoruz. Ben kendim de emekliyim, geçinemiyorum. Elektrik faturası 400 küsür lira geldi, doğalgaz faturam 700 küsür lira geldi. İnterneti de var bunun.
E zaten benim aldığım maaşın yüzde 70 ’i faturalara gitti. Geçimi bundan böyle siz düşünün. Geçim sıkıntısı had safhada şu anda. 2021 ’in ortalarından itibaren bu sıkıntı başladı. Son olarak 2021 Aralık ve 2022 Ocak ayında son derece arttı.”
“AKRABAM ARADI, ÇOCUKLARI İÇİN PARA İSTEDİ, ONDAN-BUNDAN TOPLADIM GÖNDERDİM”
Hakan Yöntem: “Arttı. Ben kendi akrabamdan misal vereyim. Geçen gün beni aradı; 2-3 tane çocuğu var, onların istediklerini alacak para değil, hayır için ondan-bundan topladım gönderdim. Artmaz olur mu ya… Ülkenin anası ağlamış ya… Elektrik faturası 165 lira gelirken, acilen 375 lira gelmiş. Doğalgaz faturası 612 lira gelmiş. Gel de geçin… Allah herkesin yardımcısı olsun.”
“EN SON 2 SENE ÖNCE TÜRKİYE ’E GELMİŞTİM; HER ŞEYİN FİYATI 3-4 KATINA ÇIKMIŞ”
Önder Dilekçi: “Çok arttı. Biz yurtdışından geldik buraya; en son 2 yil önce gelmiştim, şu an bakıyorum her şeyin fiyatı 3-4 katına çıkmış. Benim burada (İstanbul ’da) yaşayan akrabalarım da var, et alamayanlar var. Üzülüyorum.”
“BUNUN SEBEBİ ÇOĞALAN ENFLASYON”
Serdar Esen: “Tanıdığım bütün insanların bu konuda çok şikayetleri var. Geçinemeyecek durumda olduklarını açıklama ediyorlar. Bizler de dahil. Bunun sebebi de çoğalan enflasyon.”
“GEÇİNMEK FAZLA KUVVET OLMAYA BAŞLADI”
Selçuk Değmen: “Yan fakat arttı. Geçinmek fazla güç olmaya başladı. Daha fazla hissetmeye başlayacak ahali özellikle enerjideki bu artışlardan sonradan. Elektrik, doğalgaz, mazot, ulaşım; en büyük sıkıntılar bunlar, mecburen yapılan harcamalar.”
“ŞART FAZLA KÖTÜ”
Zeynep Yiğit: “Gözle görülür derecede arttı. Fazla kötü koşul ya. bir de gençlerin işsizliği var. 2 tane üniversite mezunu çocuğum var, ikisi de işsiz.”