AİHM eski Başkan Yardımcısı Prof. Karakaş: Cumhurbaşkanı erken konuştu

Avrupa Konseyi ’nin icra organı Bakanlar Komitesi geçen günkü toplantısında, Osman Kavala dosyasıyla ilgili Türkiye ’ye karşı ihlal prosedürünü resmen başlatması Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ’ı fazla kızdırdı. Erdoğan, Ukrayna ’ya sırası gelmişken fazla tartışılacak ifadeler kullandı. Aynen şunları söyledi: 

Bilhassa Türkiye ’nin ilk olarak ilk derece mahkemeleri elde etmek üzere açık ve net söylüyorum. Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Şuan da bizim mahkemelerimizin bu konu hakkında vermiş olduğu bir karar var. Eğer bu konuda AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi bu konuda ne demiş, bu da bizi çok ilgilendirmiyor. Çünkü biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz. Bu saygıyı duymayanlara da kusura bakmasınlar bizim saygımız olmayacaktır.”

“BİR HUKUKÇU OLARAK HAKİKATEN ANLAYAMIYORUM” 
Cumhurbaşkanı ’nın ağzından meydana çıkan bu ifadeleri, AİHM ’de Türkiye ’yi 11 yıl kesintisiz temsil eden bir zaman AİHM Başkan Yardımcılığı görevini de üstlenen Yargıç Prof. Dr. Işıl Karakaş SÖZCÜ için değerlendirdi. Prof. Dr. Karakaş şunları kaydetti: 

Türkiye Avrupa Konseyi ’nin bir üyesi olduğuna tarafından, onun almış olduğu kararlar da bağlayıcıdır, onlara uymakla yükümlüdür… Siyasi bir organ olduğu için ilerleyen prosedür içinde onlar ayrıca siyaseten değerlendirilir.  Lakin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir hak organı. Dolayısıyla AİHM ’in kararları bağlayıcıdır… Yani “Bağlayıcı değildir” denilmesini ben bir hukukçu olarak hakikaten anlayamıyorum.  Hukuken bağlayıcıdır, buna diğer diyecek bir şey yoktur. Adalet kararını tanıyıp tanımaması gibi bir şey laf konusu değildir.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ’ni uygular. Bu sözleşme çerçevesinde bir karar verir. Bu da sizin için bağlayıcıdır. Bu değin. Bunun artık tartışacak bir tarafı yoktur. 

“BUNLAR ERKEN KONUŞMALAR”

Daha işlem bitmedi oysa… Bunlar çok erken konuşmalar… Şimdi ne oldu… “Kavala kararı uygulanmadı” diye prosedür başlatıldı. Hükümetin iddiası, “Biz Kavala kararını yerine getirdik. Özgürlük bırakıldı Gezi davasından… Lakin bu sırada diğer bir şeyden tutuklandı ve o dava devam ediyor…” Türkiye Avrupa Konseyi ’ne bu şekilde bir izahat verdi.  Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM ’e müracat ediyor ve diyor ancak, Türkiye ’nin vermiş olduğu yanıt budur.  “Türkiye bu kararı bu şekilde yerine getirdik” diyor… Bu karar bu şekilde yerine getirilmiş midir, getirilmemiş midir? AİHM buna bakacak.  İşte burda bundan böyle, Cumhurbaşkanı ’nın söylemiş olduğu, “İç mahkemeler karar vermiştir, yargı süreci devam etmektedir” gibi savunmaları AİHM değerlendirecek.  AİHM daha bununla ilgili bir karar vermedi oysa… Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ’nden daha dün karar çıktı, illaki daha dün AİHM ’e bildiri edildi. 

“ASGARI 6 AYLIK PROSEDÜR VAR”

Orda bir prosedür var. Büyük Daire toplanacak vs… minimum 6 aylık bir  prosedür var orda. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı ’nın şu andaki ifadesi, yürüyen prosedür açısından erken değer biçme…  Yani vermiş olduğu karardan da hoşnut olmayabilir. AİHM derse fakat, “Kavala kararını yerine getirmemiştir”. Belki o süre böyle şeyler söyleyebilir. “Sistemden çıkarız” der vs. Bunların hepsi siyaseten mümkün konulardır. Lakin hukuken duruşma kararları bağlayıcıdır. Bunun tartışılacak bir tarafı yok. 

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir