Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Antalya Valisi Ersin Printer ve Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ’ın katılımıyla 1-7 Mart Deprem Haftası etkinlikleri dahilinde Antalya Yer Sarsıntısı Çalıştayı düzenlendi. Afet bilincinin oluşmasına katkı sağlamak nedeniyle Akdeniz Üniversitesi Deprem Uygulamaları Araştırma ve Başvuru Formu Merkezi ve Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) meslek birliği ile Antalya Yer Sarsıntısı Çalıştayı düzenlendi.
Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu ’nda düzenlenen çalıştayın başlangıç törenine Antalya Valisi Ersin Printer, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Cem Oğuz, Antalya Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Osman Sert, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Özen, Yer Sarsıntısı Uygulamaları Araştırma ve Dilekçe Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Çalıştay, depremi ve etkilerini anlatan bir video sunumu ile başladı.
“BU KONUYU GÜNDEMDE TUTMAK ZORUNDAYIZ”
Zelzele haftası dolayısıyla bu kayda değer doğa olayını gündemde tutup gelecekte neler yapılabileceğini belirlemek namına yapılan bu çalışmayı fazla önemsediğini bildiren Antalya Valisi Ersin Printer, çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Zelzele videosundaki görüntülerin kendisini Düzce depremine götürdüğünü ve duygusallaştığını ifade eden Vali Yazıcı, kendisinin de Düzceli olduğunu, 1999 depreminin Düzce ’de de şiddetli hissedildiğini ve bu depremde yakınlarından kayıplar verdiğini söyledi.
Depremin bir doğa olayı olduğunu ve engellemenin muhtemel olmadığını dile getiren Vali Yazıcı, “Zelzele öldürmüyor gerçekte. Biz insanlar başkalarının ölümüne sebebiyet veriyoruz. İşçi olarak, mühendis olarak, sanatçı olarak, yönetici olarak biz sebebiyet veriyoruz. Yaptığımız hatalar canları bize bir değer olarak karşımıza sunuyor. Bu sebeple bu konuyu daima gündemde yetişmek zorundayız. Bu bilinci oluşturmak zorundayız” dedi.
“GÖREVİMİZ BU OLAYLARIN BİR DAHA YAŞANMAMASI”
Facia sonrası müdahalede iyi bir duruma gelindiğini söyleyen Vali Printer, “Şükürler olsun AFAD Teşkilatımız gelişti, Kızılay ’ımız güçlendi. Diğer kurum ve kuruluşlar ile facia sonrasında daha süratli ve hızlıyız. Şuan AFAD teşkilatında dünyada hangi cihazlar varsa kullanılıyor. Fakat bize düşen bu olayların bir daha yaşanmaması. Japonya ’daki gibi fazla yoğun depremlerde bile ölen insan ve yıkılan bina olmuyor. Bu duruma gelmek durumundayız.
Ilk Önce belediyelerimiz olmak üzere bu işe başlamak durumundayız. Geri durursak, bahanelere sığınırsak insanlığa olan görevimizi yerine getirmemiş oluruz. Biz sorumluluk sahibi kişileriz, bilhassa üniversitelerimizin bilimsel çalışmalarla, gençlerimizi bilinçlendirme konusunda da özel çaba sarf etmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ”
Halkın yer sarsıntısı ile yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Cem Oğuz da, “Yer Sarsıntısı konusunda başta mevcut yapı stoku iyileştirilerek, güçlendirilerek depreme hazırlanmış ayla getirilmesi sağlanmalıdır. Yeni üretilecek yapıların mühendislik hizmetleri alarak etkin bir denetimle üretimlerini sağlamalıyız” dedi.
Oğuz, 1999 depreminden sonra teftiş mekanizmasında farklı alanlara yönlendirilmiş şansın dönmesi yapılarak iyi bir yapı yoklama sisteminin oluşturulduğunu söyledi. Antalya ’nın ikinci derece zelzele bölgesi olduğunu söyleyen Antalya Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Osman Sert ise, yurtdışında depremle yaşamaya alışmış ülkelere bakıldığı vakit 8 şiddetinde yer sarsıntısı yaşamış Japonya ’nın Tokyo kentinde can kaybı olmadığını gördüklerini belirterek Antalya ’nın da el birliği ile bu başarıyı yakalayabileceğini belirtti.
“ANTALYA ’DA 40 BİN BİNA RİSK ALTINDA”
Türkiye ’nin nüfusunun büyük bir bölümünün zelzele bölgelerinde yaşadığını söyleyen Yer Sarsıntısı Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik “Antalya ’nın batı ilçeleri de ciddi bir yer sarsıntısı tehlikesi ile karşısında karşıya. Antalya ’da birinci derece deprem bölgesinde 270 bin birey yaşıyor. İkinci derece yer sarsıntısı bölgesinde ise 1 milyon 600 bin kişi yaşıyor. Antalya ’da yaklaşık iki milyon kişi zelzele tehlikesiyle karşı karşıya.
Bunun için tedbir alınması durum. 2000 yılından önce yapılan binaların büyük bir kısmını tehlikeli olarak görüyoruz ve bunların şu anda dönüşmesi gerekiyor. Antalya ’da 40 bin binanın dönüşmesi veya güçlendirilmesi gerekiyor.” dedi. Başlangıç konuşmalarının ardındaki çalıştay ilk oturumla devam etti. 3-4 Mart 2022 tarihlerinde düzenlenen çalıştayın ikinci günü de değişik oturumlarda alanında bilirkişi katılımcıların sunumlarıyla devam etti.