İpsala ilçesi Paşaköy köyü Mandakoru mevkisinde Yunanistan tarafından geri itilen göçmenlerden 19 ’u, donarak hayatını kaybetti. Donarak ölenlerle aynı grupta yer alan Bangladeşli Muhammet T. ve Riyaz A., yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı. Yunanistan ’a pazartesi günü gittiklerini bildiren Riyaz A., şunları söyledi:
* Yunanistan ’da yürüyorduk. Salı günü bizi yakaladılar. Yakaladıktan sonradan bizi kampa götürdüler. Herhangi bir şey vermediler, ne yemek ne su. Böyle bir şey olamaz. Çok artı yağmur yağıyordu, o soğukta bizi geri ittiler. 3 gün her tarafında ne su ne yemek verdiler, öylece bıraktılar.
* Üstümüze ince bir şey ve altımızda eşofmanımız vardı. Bizi Türkiye tarafına attıktan sonra çabuk hareket ettik, diğer arkadaşlar azıcık dinlendi. Biz de birazcık dinlendik lakin çok oturmadık. Oturmadığımız için devam ettik ve yolda vasıta bulduk, destek istedik. Türk askeri bize takviye etti, üstündekileri bize verdi. Yemek Yemek verdiler, elbise giysi verdiler, tedavimizi yaptılar, o nedenle biz hayatta kaldık.
* Biz dünyaya sesimizi duyurmak istiyoruz; böyle olmaması gerekli, biz insanız. Türkiye ’de de halk var, Yunanistan ’da da millet var. İnsanlar aralarında fark yapan insanları istemiyoruz.
* Arkadaşlarımız bu şekilde üstsüz veya ince üstlü olduğu için donarak öldü. Biz hırsızlık yerine getirmek için değil hedeflemek için geldik. Bizim grupta Pakistan, Afrika, Nepal, Afganistan ve Bangladeşli vardı. Onlar öldü.
Muhammet T. ise dünyaya mesaj devretmek istediklerini belirterek, “Göçmenlere böyle davranılmaması gerekiyor. Göçmenlere Türkiye ’deki gibi davranılması gerekiyor. Ölenler için dua ediyoruz. Avrupa Birliği de bunu duysun” diye konuştu.
“BİZİ DÖVÜP GRUPLARA BÖLDÜLER”
Suriyeli Ahmet Mustafa ise donan gruptan öbür olduklarını dile getirerek şöyle konuştu:
* İstanbul ’dan geldik Yunanistan ’a gitmek için 2 gün önce yakalandık. Bizi orada aç ve susamış bıraktılar, her türlü işkenceyi ettiler. Hiç acınacak şey yoktu, ne kadınlara ne erkeklere karşısında ayrım etmiyor, herkese aynı şekilde davranıyorlar. Bizi Türkiye ’ye geri ittiler hatta kovaladılar. Burada bize sahip çıktılar.
* Allah razı olsun, bize yemek de verdiler mont ve bot verdiler. Çırılçıplak gönderdiler. Eldivenlerimizi her şeyimizi aldılar. Telefonlarımızı aldılar, hayrını görmesinler.
* Dün gece 2,5 bıraktılar bizi, Türk askerleri bizi aldı sağ olsun. Allah razı olsun, bu sabaha kadar oradaydık. Sabah da buraya getirdiler, evlerimize dönüp ailelerimize kavuşacağız.
Enver Yılmaz ise şu ifadeleri kullandı:
* Suriye ’den geldim, Türkiye ’de birazcık yaşadım ve Avrupa ’ya gitmek istiyordum. Biraz para topladım ve 2 gün önce Yunanistan ’a geçtim. 1 ya da 1,5 saat sonra Yunanistan askeri bizi yakaladı ardından bizi dövdüler. Tüm elbiselerimizi alıp bizi soydular, soyduktan daha sonra ayakkabılarımızı telefonlarımızı aldılar, çantalarımızı aldılar.
* Bizi gruplara böldüler, biz 60 kişiydik. Bizi Türkiye ’ye attılar, attıktan sonradan Türk askerlerinden Allah razı olsun, hemencecik gelip arabaya aldılar, sıcak bir yere götürdüler. Ekmek, yemek yemek, giysi, ayakkabı verdiler. Kendi elbise ve ayakkabılarını bize verdiler. DHA