Bodrum ’dan ‘talan yönetmeliği çıkarmayın’ tepkisi

Ege ve Akdeniz ’deki binlerce hektar zeytinlik alanlarda maden ocaklarına ruhsat verilmesinin önü bir yönetmelik ile açılırken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı göre Ege ve Akdeniz ’in cennet koyları ile tarihi ve sit alanlarının yapılaşmaya açılması için çalışmaların hazırlandığını öğrenen Bodrumlular sert tepki gösterdi.

“KOYLARI BİTİRİRSEK NE YAT TURİZMİ NE KARA TURİZMİ KALIR”

Bodrum Şehir Halkı Konseyi Başkanı denizci ve kaptan Arif Yılmaz şöyle konuştu:

* Düşündüğünüzde gerçekten yapılmak istenenlere inanamıyorsunuz. Bakın bir koya gidiyorsunuz tarihi kalıntılar var. Uzanıyorsunuz. Binlerce yıl önce burada birilerinin yaşadığını düşünerek zaman yolculuğuna çıkıyorsunuz. Kilometrelerce sahile sahibiz diyoruz fakat Mavi Gezi için uygun koylar pek da artı yok.

* Diğer ülkelerde bu özellikte koylar yok. Başına bir şey gelse burada 20 dakika daha sonra sahil emniyet yetişir sana. Buralar hem yakın, hem bakirdir. Tehlikeli balık değil. Deniz sıcaklığı çok yerinde. Dalgıçlar için bile 10 ayı bulan bir sezon var buralarda. 18-24 metre yatların konaklayabileceği koyları baz tutarak saptama edilen koy sayısı 239 tane. Bunlardan 41 adam başına yıkım edilmiş. Artık yapılaşma nedeni ile yatların yanaşabileceği koy olmaktan çıkmış.

* 104 parça başına de özel çevre koruma kapsamına girmiş. Ama oralarda bile bir sürü tahrip ve sorun var. 94 adet ise hiç korunmuyor. Çünkü oralar doğal marina. Eğer bunlar halledilmez ise can sıkıntısı olacaktır. bu nedenle hazırlanan veya hazırlanacak yönetmelikler yeniden geri getirilmesi olası olmayan, yani zararı telafi edilemeyecek kararlar olmamalı, bu koyları kaybeder bitirirsek ne deniz turizmi, ne yat turizmi ne kara turizmi kalır.

* Turist maden ocağı, kömür ocağı görmeye gelmez, zeytin yönetmeliğinde yapılan yanlışlar zinciri umarım devam ettirilmez, bu sesimizi duysunlar. Ankara ’da masa başında alınan kararlar çizilen haritalar ve yönetmelikler her zaman bölgeye hasar verdi.

“GÖZLERİ SADECE TOPRAĞIN ALTINDA DEĞİL AYNI ZAMANDA ÜSTÜNDE”

Bodrum Yurttaş İnsiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan ise şu ifadeleri kullandı:

* Martta Resmi Gazete ’de yayımlanan Maden Yönetmeliği ’nde değiştirme yapılmasına dair yönetmelik, anlaşılan (Sonsuz ağacımız ve kırmızı çizgimiz olarak gördüğümüz) zeytinimize yönelik bir idam fermanı niteliği taşıyor gibi. Bölgemiz Gökova, Yatağan, Milas içerisinde bulunan termik ölüm üçgenini barındırmaktadır. Yatağan, Kemerköy, Yeniköy santralleri linyite yaslanarak faaliyet yürütmekte ve tarım bölgesi olan bu cennet havza kömür tümdengelim bahanesi ile zaten cehenneme dönüştürüldü.

* derhal bilinen yandaş-imtiyazlı sermaye dayatmasına karşı köylülerin ve çevrecilerin direnişi toplumsal ve hukuksal sonuçlarını devretmek üzereyken bu atak manidardır. Toprağın altından kömür hariç tutmak için, toprağın üstündeki zeytini değil etmeyi planlıyorlar. Fakat tek planları bu değil. Yani gözleri yalnizca toprağın altında yok, bununla birlikte toprağın üstünde. Cennet koylarımızı da fütursuzca yağmalamanın, orman tahsislerinin, hazine arazisi peşkeşlerinin yağmur gibi üzerimize yağacağı bir hazırlığın peşindeler.

* Bizler Bodrum Yurttaş İnisiyatifi olarak bu anlamda antrenmanlıyız. Pina Yarımaadası ’nda da MNG ’ye ait olanı kast ederek başka atama olmayacağını bana kalırsa Kültür Ve Turizm Bakanı ’nın kanımca kendisi söylemişti. İnanmamıştık. Maalesef haklı çıktık. Bir sene içerisinde 7 tayin daha çıkarıp koca bir yarımadayı değil ettiler. Avukatımız Ziya Levent Doğuç başkanlığında bir grup arkadaşımız son derece detaylı bir dava hazırlığı yapıyorlar. Kamuoyunda “Zeytincilik Kanunu”  olarak bilinen 3573 sayılı yasa var. Bu yasaya karşın, “Yönetmelikte değişim öngören mevzuat” ne dek hukukidir?

* 3573 sayılı yasa, “zeytin alanları daraltılamaz” diyor. Yasa mı, yönetmelik mi? El mi, bey mi yaman? Göreceğiz. Niyetlerini biliyoruz. İzin vermiyoruz. Ankara ’nın hatalı hesabı, yine Bodrum ’dan geri dönecektir. Bunların gözü sadece toprağın altında yok, aynı zamanda üstündedir. Hani millet aralarında; “Gözünü toprak doyursun” denerek açgözlülüğe vurgu yapılır ya… Toprağın altı da, üstü de doyurmuyor gözlerini. Hatta bu zihniyet uzaydaki, aydaki maden rezervlerinden laf etmeye başlamıştı hızını alamayıp.

* Ama bu verimli toprakların üstünü de, altını da bir avuç rantiyecinin ve onların temsilcilerinin açgözlü rant hırsına ayrılmak gibi bir niyetimiz yok. Aslında de vatandaş inssiyatif kullanacaktır. Kesmeye kalktıkları her zeytin ağacının gövdesinde zincirlenmiş bir yurttaşı görecekler. Yurttaşı aşamadan, zeytine ulaşamayacaklar. Zeytin onlar için, önemli bir kırılma noktasıdır. Zeytini kırdıklarında fütursuz yağmanın kapısını aralamış olacaklardır. Zeytin bizim de sadece yeşil yok, aynı zamanda kırmızı çizgimizdir.

“DÜNYACA ÖVÜNDÜĞÜMÜZ KOYLARA ELLERİNİ UZATAMASINLAR”

22 yıl önce kurulan ve halen 38 üyesi yer alan Dünyanın En Güzel Koyları Birliği ’nin genel sekreteri turizmci Şampiyon Gür yaptığı açıklamada şunları söyledi:

* Bu ülkede her gün şok bir kararla uyanmamam mümkün değil. Biz bulunduğum birliğe Türkiye ’den tek üye olan kentiz. Çünkü Bodrum ’un ve Muğla ’nın cennet koyları ile dünyanın dört bir yanında övünüyoruz, tanıtım yapıyoruz. Dünyanın ünlü milyarderleri 300-500 milyon dolarlık yatları ile her yıl Gökova ve Bodrum koylarına gelerek tatil yapıyorlar. Sizce bu zengin ırk beton, maden ocağı, rüzgar enerjisi, santral mi görmeye geliyor.

* Bu cennet koylara bunları yaparsanız yeniden gelirler mi? Turizmci olarak elbette yatırıma ve bunlara karşı değiliz. Ama hem yatırım yapan şirketleri turizm sektörü ile aleyhinde karşıya getirmesinler keza de bu yatırımları yaklaşık 20 bin tekne ve yatın 300 binin üzerinde turist gezdirdiği koyları sadece rant uğruna yağmalamasınlar. İllede bir yönetmelik çıkartacaklarsa bu koyların, doğa ve kültürün bulunduğu bölgelerin birinci derecede korunacak bölge ilan ederek, bir çivi dahi çakılmasının önünü kapatan yönetmeliği çıkarsınlar.

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir