CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, elektrik zamları ile ilgili, 12 başlıkta gelinen durumu özetleyen bir tanımlama yaptı.
Girgin, 4 şahsiyet bir ailenin 230 kilovat saat elektrik tüketimi için faturası Aralık ayında 210 lira iken, Ocak ayında 370 lira olduğunu, Şubat ayında ise 330 lira olacağını belirterek, “Ne değişti? Zam yine zam olarak kalmış oldu” diye konuştu.
12 MADDEYLE ÖZETLEDİ
Zamların geri alınması çağrısında bulunan Girgin, tarifelerin de 2021 ’deki gibi olmasını içinden gelerek, Elektrik Mühendisleri Odası ’ndan aldığı bilgiler ışığında 12 maddeyi şöyle özetledi:
“1 liralık tasarruf için her türlü hava şartlarında ekmek kuyruğunda bekleyen, mesken abonesi gizli gelirli vatandaşlarımıza zalim ve acımasızca yapılan zamların kabul edilemez.
Ikâmetgâh aboneleri için geçerli edinmek üzere kademeli (düşük ve yüksek) tarife uygulaması getirilmiştir. Günlük tüketimi esas bölge ve Ocak ayı için 5 kilovat saat/gün, Şubat ayı için 7 kilovat saat/gün ile sınırlandırılan tüketimlerde zam oranları da farklıdır.
Derece Derece tarife sadece meskenler için geçerli olup, öteki abone grupları için bu yönde bir dilekçe laf konusu değildir. Elektrik tarifelerine önceki döneme tarafından yapılan zam oranları fazla fazladır.
Dar gelirli vatandaşlarımızı korumak adına getirilen aşamalı tarifede, düşük kademeye yüzde 50 oranında zam yapılmıştır. Bir önceki dönemdeki faturasını ödemekte güçlük çeken ya da ödeyemediği için elektriği kesilen milyonlarca vatandaşımız, aylık tüketimlerinin 210 kilovat saat ve altında kalması şartıyla yüzde 50 zamlı faturalarını nasıl ödeyecektir?
AKP ’nin iktidara geldiği dönemin birincil aylarında da sınırı aylık 150 kilovat saat olan derece derece tarife uygulaması mevcuttu. O tarihlerde de 150 kilovat saat olan aşama sınırı 2002 yılı için 1.479 kilovat saat (2003 yılı için 1.581 kilovat saat olan birey başı net tüketiminin takriben onda biri kadardı. Şu Anda Ocak tarifelerinde de bakımlı gelirli vatandaşlarımızı korumaya karşın olarak tekrar müjdeli bir haber olarak kamuoyuna sunulmaya çalışılmaktadır.
AKP iktidarı 2003 yılında müjde vererek kaldırdığı aşamalı tarifeyi 2022 yılında geri getirmiştir. Laf konusu aşamalı tarifenin, 2020 yılı birey başı net tüketimi olan 3.142 kilovat saat değerinin onda biri oranında yani jurnal sınırın 10 kilovat saat /gün (aylık 300 kilovat saat) olması olmalıdır.
Zamların geri alınması, yerleşim abonelerinden KDV ’nin adamakıllı kaldırılması, diğer abone grupları için de KDV oranlarının yeniden değerlendirilerek mantıklı seviyelere indirilmesi gerekir.
Mesken aboneleri için bir diğer manâlı husus ise fazla (üç) zamanlı tarife seçeneğindeki zam oranlarıdır. Çok (üç) zamanlı tarifeyi seçen aboneler için kademeli tarife söz konusu değildir. Fazla zamanlı tarifenin her bir zaman dilimine yapılan zam oranı da yüzde 125 ’tir.
Fazla (üç) zamanlı tarifede abone aleyhine olan bir diğer kullanım da EPDK kadar 2018 yılı Ağustos ayı tarifesi ile başlatılan uygulamadır. Bu uygulama ile daha önce tek terimli tarifeye göre muhakkak oranlarda daha ucuz olan gündüz ve gece tarifelerinde yapılan değişikliklerdir. Çok zamanlı taifede sadece gece tarifesi tek zamanlı tarifeye göre güya ucuzdur. Çok zamanlı tarifeyi seçim abonelerimizin gün içindeki bütün aktivitelerini gece (22.00-06.00) saat dilimine kaydırsalar bile Tek zamanlı tarifeye kadar daha pahalı elektrik enerjisi uygulamak zorunda kalmaktadırlar.”
‘ÇOK ZAMANLI TARİFE ABONELERE TUZAKTIR ’
“Aboneler Aralık-Ocak dönemine ait faturalarını gördüklerinde, faturaların Ocak ayı tarifelerine kadar düzenlendiği konusunda yoğun şikâyette bulunmuşlar ve EPDK bu konuda tahlil başlatıldığı açıklamasını gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Bu açıklama tamamen toplumsal tepkiyi yatıştırmak için üretilmiş bir açıklamadır. Nitekim yapıldığı açıklanan incelemeden de ortaya hiç bir sonuç çıkmamıştır.
Ancak vatandaşlarımız kendilerine gelen fatura bildirimlerinde hangi hizmete ne kadar bedel ödediklerini görmeleri mümkün değildir. EPDK tarafından çıkarılan ikincil yönetmelik ile 2016 yılının başından itibaren fatura bileşenleri içinde yer alan (iletim, dağılma, kayıp/firari, perakende satmak, sayaç okuma gibi) hizmet bedelleri, enerji ve dağıtım bedellerinin aşağı gizlenerek abonenin data edinme hakkı kısıtlanmıştır.”
“ELEKTRİK KULLANIMI LÜKS İHTİYAÇ HALİNE GETİRDİLER”
“Vatandaşlarımız, serbestleştirme ve özelleştirme politikalarının sonuçlarını her geçen gün bir önceki günü ararcasına ağır koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Faturalarına karşısında gösterdikleri tepkinin ardında da lüzum yayma şirketlerine ve gerekse sorumlu halk idarelerine olan güvenlerinin kalmaması en manâlı etkendir.
AKP iktidarının elektrik üretim ve bölüştürme faaliyetlerine ilişkin özelleştirme politikalarının sonuçları vatandaşlarımıza zam, pahalılık ve tasarruf adı aşağıda karanlık olmuştur. Toplumun bütün kesimlerinde elektrik enerjisi kullanımı bundan böyle lüks gereklilik haline girmiştir. Ancak elektrik enerjisi günümüz koşullarında toplumun olmazsa olmaz ihtiyacı olup üretiminden tüketimine değin yürütülen bütün faaliyet alanları ile kamusal hizmeti zorunlu kılmaktadır. Bu nedenledir ki toplumsal faydayı gözeten, merkezi tasarlama anlayışını önceleyen kamusal bir yapıya daha artı süre kaybı olmadan dönülmelidir.”