Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
“ÇOK DAHA FIZIKSEL ALANLARDA ZEMİN OLUŞTURMAK LAZIM”
Seçim ittifakı konusunda değerlendirmelerde yer alan Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:
* Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Artık işin özünü konuşmamız gerekiyor. İşin özü; siyaseti nasıl yapılandıracağız, demokratik anayasayı nasıl yapı edeceğiz, parlamenter sisteme nasıl geçeceğiz, devletin kurumlarını nasıl inşa edeceğiz?
* 6 partinin bir araya gelip konuşmuş olması önemlidir. Artık yalnızca sistem üzerinde teorik ittifakın ötesine bunu taşımak lazım fazla daha fiziksel alanlarda zemin oluşturmak lazım.
“OYUN KURULACAKSA BİRLİKTE KURACAĞIZ”
* Sayın Akşener, sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm. DAHA SONRA üçlü oturduk. Diğer siyasi liderlerle de röportaj kararı aldık. Bu bir istişare süreci. Her Zaman birlikte bunu yapacağız. Ben oyun kurucu değilim, oyun kurulacaksa birlikte kuracağız.
* Sayın Akşener ve sayın Kılıçdaroğlu ’nun müşterek nezaketle yürüyor. Eğer seçime gideceksek, engebeli seçim olacaksa, tercih sonrasında engebeli süreci yürüteceksek bunları konuşmak lazım. 6 parti parlamenter sistemde olduğu gibi ilkeler ve değerler civarda. 5 ayrı diye bir sözcük grubu vardır.
* Geçenlerde sayın Cumhurbaşkanı da alayımcı bir şey kullandı. Bütün da bu lazım Türkiye ’ye. Birbirine benzeyen aktörlerin anlaşarak Cumhurbaşkanlığı makamını kullanması dışlamayı, ötekileştirmeyi beraberinde getiriyor. Türkiye ’nin ana damarları burada.
“KEŞKE SAYIN ERDOĞAN O EGOSUNU AŞIP, BİZLERLE OTURABİLSEYDİ”
* Bakış farklılıklarımızı muhafaza edeceğiz. Natürel oysa CHP ile bizim aramızda, bizimle CHP aralarında görünüm farklılıkları olacak. Natürel oysa İYİ Parti ile bizim aramızda görüntü farklılıklar olacak. Kürt meselesi, ekonomiyi, liberalizmi natürel oysa konuşacağız. Bu işlem başladı. Biz bu farklılıklarla birbirimize hürmet duyarak varız.
* Kimin nereye oturacağı hiç manâlı yok. Keşke sayın Erdoğan o egosunu aşıp, bizlerle oturabilseydi Cumhurbaşkanı olarak. Herkesi toplayabilseydi. Kendi partisinden çıkanları bile toplamadı. O yukarılarda, farklı bir alemde.
* Sayın Bahçeli oturduğu yerden herkesi hain, terörist duyuru edebilecek güçte ve hakta görüyor kendisini. Ben, sayın Akşener, sayın Kılıçdaroğlu böyle bir hakkı görmüyor kendisinde. Bugün Meclis ’te grubu olan partilerin gösterdiği özveriyi takdir ediyorum, beraber oturma anlamında. Ne benim için eski Başbakan olmam, ne sayın Kılıçdaroğlu ne sayın Akşener ’in birbirimize üstünlüğü değil.
“BENİM MESELEM SAYIN ERDOĞAN ’IN GİTMESİ DEĞİL”
* Bence liderler de bu konuda mutabık gördüğüm kadarıyla, cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasını seçim duyuru edilene kadar gündemden ve masadan kaldırmak. Bu iktidarın, muhalefet arasında ihtilaf dahil etmemek için ara sıra partiler içinde ara sıra partiler arası kullandığı bir koz.
* hemen tartışmanın hiç bir faydasını da görmüyorum. Her gün bunu tartışmak bu Türkiye ’nin gündeminden kopuşu getiriyor. Türkiye ’nin meselesi bir kişinin gidip, başka bir kişinin gelmesi değil. Benim meselem de Sayın Erdoğan ’ın gitmesi değil.
* Bu iktidarla birlikte otoriter yolsuzluk düzeni dediğimiz armoni gitmeli. Bir kişinin gitmesiyle, yerine aynı düzeni kuracak otoriter anlayışlı birinin şu yada bu gerekçeyle gelmesi halinde Türkiye bir ümidi daha kaybeder.
“İLK YAPACAĞIMIZ ŞEY KURUMSAL REFORMDUR”
İktidarın hesaplı politikaları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu şöyle devam etti:
* Hâlâ şahsiyetlerine güvendiğim AK Partili arkadaşlarıma sesleniyorum. Merkez Bankası devre dışındaysa, Allah aşkına para politikasını kim yönetecek? Politika faizini ortadan kaldırdık diyorsanız, milletin yüreğini yakan ticari kredilerin faizleri niye esnafın yüreğini yakıyor?
* Hazine Bakanlığı bir birikim meselesidir. Şahsiyetli olanlar bu bakanlara varmak istemez. Şahsiyetini koruyamayanlar geldiği zaman bunun içi boşaldı. İktidara geldiğimizde ilk yapacağımız şey kurumsal reformdur. tek tek o kurumları ayağa kaldıracağız.
“KİŞİSEL OTORİTEYLE DEVLET KURULMAZ”
* Derhal Merkez Bankası aslında değil. Sahiden olmayan birçok kurum var şu anda. Bir yerde gördüğüm süre bir kurumun başında olan arkadaşımızı ‘Kurumlarınıza sahip çıkın ’ diyorum. Ara Sıra uçakta karşılaşıyoruz, konuşuyorum. Biz kurumlarla devlet kurarız. Kişisel otoriteyle devlet kurulmaz.
* Fatih Sultan Mehmet ’i büyük yapan İstanbul ’u fethetmesi değil yalnızca. Kanunlarladır. Devletten imparatorluğa kurumlarla geçmiştir. Ayrılan bakanlar da pirüpak değil. Mücadeleyi verecektiniz? Ben istifa ettim. Kimse beni görevden alamadı. Kimse benim dönemimde, herhangi bir bakan, bana karşı imza atmış bakanlar zeka bir tekine vahşi söz söylediğimi, rencide ettiğimi, şahsiyetlerini veya bakanlıklarını zaafa düşürdüğümü bir kişi söyleyemez.
“BUGÜNKÜ EKONOMİK KADROLAR EKONOMİYİ BİLMEYEN CAHİLLERDEN OLUŞUYOR”
*Milletimiz hiç merak etmesin. Kaynaklar zayıflatıldı. Fakat şu şartlarda önce rehabilitasyon programı ardındaki yeni bir idareli anlayışı hakim kılarız. Bugünkü ekonomik kadrolar ekonomiyi bilmeyen cahillerden oluşuyor.
* Sayın Cumhurbaşkanı ‘Bunların tecrübesi değil ’ diyemez. Biz yönettik bu ekonomiyi. 2 tercih, 3 kongre yaptım, ekonomi hiç değişmedi. 3 ay içinde 100 vaadi yerine getirdim. Kadınlarımıza özel istihdam kolaylıkları. Ben burada kara deliklerin ne olduğunu biliyorum.
* Kara dilekler yolsuzluklar, imar, ihale yolsuzluklarıyla, ehliyetsiz kadroların doğurduğu alanlarda yoğun israflarla heybetli kara delikler var. Hiç merak etmesinler yeter ancak onlar gitsin, biz nasıl yöneteceğimizi biliyoruz. Çok kısa sürede Türkiye, dünyada itibarlı bir konuma kazanç.