Fatsa ilçesine emrindeki Kayaköy Akçakese Mahallesi ’nde toplam 936 dönümlük 3 ayrı bölge maden sahası olarak belirlendi. İlk olarak 2012 yılında semt sınırları içinde kalan 250 dönümlük alan üzerinde kurulmak istenen taş ocağına aleyhinde başlattıkları hukuk mücadelesini şampiyon yöre halkı, 5 yıl sonradan aynı bölgede başka firmanın açılmak istediği taş ocağını da hukuki çaba sonucu iptal ettirdi.
Aynı bölgede 3 ’üncü kez taş ocağı yapımı için ÇED süreci başlatıldı. Koruma altındaki ‘orman ’ ve ‘ayı gülü ’ gibi endemik bitki türlerini barındıran ormanda açılmak istenen taş ocağı ile doğal yaşam alanlarının zarar göreceğini belirten yöre halkı, projeye karşı çıkmayı sürdürüyor.
‘BU ORMAN, BİZİM YAŞAM KAYNAĞIMIZ ’
Kayaköy-Akçakese Mahallesi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali Işık, taş ocağı yapılmak istenilen bölgenin 4 mahallenin ortasında kaldığını belirterek,
“Buraya 3 ’üncü defa taş ocağı tamamlanmak isteniyor. İki defa taş ocağı projesini bizler mahkeme kararıyla iptal ettirdik. 3 ’üncü defa taş ocağı açılmaya çalışılmasındaki ısrarı anlamıyoruz.
Bu bölgede yaban bitkilerinin yoğun olduğu, kimsenin bilmediği yöre bitkileri mevcuttur. Bu orman, bizim yaşam kaynağımızdır.
Bu ormanın eteklerinde bizim fındık bahçelerimiz var. Burada meyve bahçeleri var. Taş ocağının ardındaki meyve bahçelerimizden meyve yiyebilecek miyiz?” dedi.
‘HEYECAN OLABİLECEK BÖLGELERİMİZ VAR ’
Kayaköy Akçakese Mahallesi muhtarı Ergün Yücetepe de taş ocağının tarımsal alanlarının içinde kaldığını belirterek,
“Eğer ÇED olumlu raporu alırlarsa; buradan taş ocağı çıkarılması için özel firmaya devredecekler. Özel firmanın burada kaç sene çalışacağı kesin yok. Projeye göre açılacak olan taş ocağının kapasitesi fazla yüksek.
Ayda 3 kere patlatma olacağı belirtiliyor. Burası 450 haneli bir semt. Şebeke suyumuz değil. Doğal kaynaklardan su ihtiyacımızı karşılıyoruz. acilen burada nüfus az olsa da nüfusumuz yazın 3 binleri buluyor.
Buradaki taş ocağı tarımsal alanların içerinde kalıyor. Taş ocağının arka kısmında heyelan olabilecek bölgelerimiz var. Bizim en büyük endişemiz; evlere zararının çok büyük olacağı” diye konuştu.
‘EVLERİMİZİN İÇERİSİNDE TİTRİYORUZ ’
Mahalleliden Mehmet Baştaş da “Dağın doğu yakasında bizim evlerimiz var. Taş ocağı kurulmak istenen alana 70 metre mesafede heyelan bölgesi bulunuyor. Bu orman arazisi, köylülerimizin koruyup, kolladığı yaşam alanı.
Bu ormana havamız ve sağlığımız için bir müdahale olmasını istemiyoruz. Doğal su kaynaklarımızın patlatmalardan nedeniyle kesilmesinden endişe ediyoruz. Buraya taş ocağı yapılmasını istemiyoruz.
Mahallemizde zaten mevcut bir taş ocağı var. Bununla ilgili yeterince sıkıntıdayız. 1 kilometrelik dağın batısında patlatma yapılıyor, doğusundaki kalan evlerimizin içerisinde titriyoruz” dedi.
Yetkililer ise alandan alınacak taşların çevre yolu inşaatında kullanılacağını aktararak, ÇED süreci sonunda adaptasyon görüşü verilmemesi halinde taş ocağı projesinin iptal edilebileceğini belirtti. (DHA)