Erdoğan: Milli muharip uçağımız 2029 ’da göklerde…

Milli Teknolojiler ve Yeni Yatırımlar Toplu Açılış ve Tanıtım Töreni ’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ’de 20 yıl önce 62 olan savunma projesi sayısının bugün 750 ’yi geçerken, bu alanda etkinlik bildiren firmaların sayısının 56 ’dan bin 500 ’e çıktığını, savunma sanayi projelerinin bütçesinin 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara, sektörün yıllık cirosunun 1 milyar dolardan 10 milyar dolara, ihracatın 248 milyon dolardan 3 milyar 224 milyon dolara yükseldiğini kaydetti.

“1 MİLYAR DOLARDAN 10 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”

Türkiye ’nin harp endüstrisinin tarih öncesine dek dayandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi;

*Milattan önce 3 ’üncü yüzyılda Hunların menzil ve darbe gücü yüksek çift kavisli yayları üretim ettiğini biliyoruz. Gazneliler ’in savaş fillerine zırh giydirmesinden Selçukluların deniz filosu inşasına değin bir fazla alanda tarihimizde kendi döneminin ilki mahiyetinde araştırmalar gerçekleştirilmiştir.

*Osmanlı da birincil yıllarından itibaren tersaneciliğini geliştirmiş, Avrupa ordularında az önce yokken topçu ocağı kurmuştur. Asırlar boyunca dünyaya top, tüfek, gemi başta almak üzere o kadar fazla ürün ihracatı yapan Osmanlı, 18. yüzyıldan sonradan bu alandaki öncülüğünü yitirmeye başlamıştır. Cumhuriyetin birincil yıllarında Gazi Mustafa Kemal ’in liderliğinde başlatılan kalkınma hamlesinde savunma sanayimiz özel bir yere sahiptir.

*Bu dönemde Vecihi Hürkuş, Nuri Demarağ, Şakir zümre, Nuri Killigil gibi müteşebbislerin çabalarını maalesef iç ve dış engellemeler nedeniyle akamete uğradığını görüyoruz. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde kurulan fabrikalar da arzu edilen etkinlikte çalıştırılmamıştır. Sonuçta savunma sanayimiz hemen hemen tamamen dışa bağımlı ayla getirilmiştir.

*Kıbrıs Barış Harekatı döneminde önce tehditle başlayan, gerisinde ambargo ile devamlı gelişmeler, kendi kendine yeten bir savunma sanayine olan ihtiyacımızı bir kere daha ortaya koymuştur. Halkımızın destek ve teveccühleri ile belirlenmiş olan Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakıfları eliyle hayata geçen ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN, ROKETSAN gibi kurumlar bu sürecin ürünleridir. Rahmetli Turgut Özal döneminde de yerli ve modern savunma sanayinin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığı kurulmuştur.

*Bu çerçevede 2000 ’li yıllara kadar yerli üretim yanına ofset projeleri vasıtasıyla ülkeler arası karşılıklı programlara tartı verilmiştir. Hükümete geldiğimizde her alanda olduğu gibi savunma sanayinde de artık hiçbir şey eskisi olmayacak dedik ve adımları atmaya başladık.

*Kendi kendine yeten, ülkemizi kimseye muhtaç etmeyecek, yerli ve ulusal sistemleriyle de dostlarına elini uzatan bütün egemen bir savunma sanayi hazırlamak için bütün imkanları seferber ettik. Savunma Sanayi İcra Komitemizin 2004 yılı Mayıs toplantısı, dışarıdan hazır alımların terk edilmesi ve ulusal savunma sanayimizin öncelikli kaynak olarak yapılandırılması konusunda yaklaşık olarak bir dönüm noktası olmuştur.

*Bugün Türk savunma sanayi Cumhurbaşkanlığına emrindeki Savunma Sanayi Başkanlığımızın koordinasyonunda yüklenicileri, araştırma kuruluşları, üniversiteleri, geliştirdiği benzersiz ürünleri ve ihracatı ile ülkemizin en önemli sektörlerinden biri haline gelmiştir. Nitekim ülkemizde 20 yıl önce sadece 62 olan savunma projesi sayısı bugün 750 ’yi geçerken, bu alanda etkinlik gösteren firmalarımızın sayısı 56 ’dan bin 500 ’e çıkmıştır.

*Savunma sanayi projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara, sektörün takvim cirosu 1 milyar dolardan 10 milyar dolara, ihracatımız 248 milyon dolardan 3 milyar 224 milyon dolara yükselmiştir.

“GELECEĞİN HARP ORTAMINA DA ÜLKEMİZİ HAZIRLIYORUZ”

Kara ve deniz araçlarında sadece Türkiye ’nin değil, arkadaş ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarını tedarik eden bir ülke haline geldiğini kaydeden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı;

*Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilin 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın birincil 3 ülkesi içindeyiz. Türkiye, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara, maruz kaldığı kuytu açık ambargolara, dıştan ve içeriden yürütülen sabotajlara karşın bu seviyelere gelmiştir.

*Şöyle bir geri dönüp baktığımızda neler görüyoruz neler. İHA istedik vermediler, biz de Bayraktar ’ı, Anka ’yı, Akıncı ’yı, Aksungur ’u yaptık. Cephane istedik vermediler, bizde MAM ’ı, SOM ’u, TEBER ’i yaptık.

*Füze istedik vermediler, biz de Bora ’yı, Atmaca ’yı, Bozdoğan ’ı yaptık. Hava savunma sistemi istedik vermediler, ilk etapta diğer ülkeden aldık, şimdiler Hisar ’ları yaptık, yakında Siper ’i ve daha ötesini de tamamlayacağız. İHA ’larda kullandığımız kamera ambargo koydular.

*Sandılar oysa böyle yapınca biz HA ’yı kullanamayacağız, onu da kendimiz yaptık. Sınırlarımız içinde terörle uğraş operasyonlarını rahatça yürütebilmeyi, hudut ötesi barışma harekatlarımızı istediğimiz gibi gerçekleştirmeyi işte bu başarılara borçluyuz. Bundan Böyle çıtayı daha yukarıya çıkartarak geleceğin harp ortamına da ülkemizi hazırlıyoruz.

*Ar-Ge yatırımlarımızı artırarak ileri teknoloji gerektiren sistemleri birer birer hayata geçiriyoruz. Sürü İHA ’lar ve deniz platformlarından savaş idare sistemine, insansız araçlardan suni zekaya, elektromanyetik sistemlerden lazer silahına, uydulardan uzay sistemlerine dek savunma sanayinde olmamız gereken hangi teknoloji alanı varsa hepsine varız.

“AĞIR SINIF TAARRUZ HELİKOPTERİ PROJEMİZ DEVAM EDİYOR”

Türkiye ’nin havacılık ve uzay sanayi çalışmalarındaki öncü kuruluşlarından olan TUSAŞ ’ın geliştirdiği ve ürettiği ürünlerle hem güvenlik güçlerine hem de dost ve kardeş ülkelere kayda değer sistemler kazandırdığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;

*Burada üretilen ve yeni elektronik harp sistemleri ile donatılan EVRE-2 versiyonunun da emniyet güçlerimize teslim edildiği Saldırı helikopterimiz, terörle mücadelemizde en manâlı araçlarımızdan biri haline gelmiştir.

*İhracına başladığımız Atak Taarruz Helikopterimizin bir üstteki sınıfı olan ağır sınıf taarruz helikopteri projemiz devam ediyor. Adamakıllı kendi mühendis ve teknisyenlerimizin alın teri ve akıl teri bu ürünler ile birincil eşsiz helikopterimiz Gökbey ’i bu yıl teslim etmeye başlıyoruz. Anka ’nın daha üstteki modeli Aksungur silahlı insansız hava araçlarımız göklerdeki yerini aldı.

*Bayraktar TB-2 ve Akıncı TİHA ’larla beraber silahlı insansız hava araçları alanında ayrıca mahsul zenginliğimiz artıyor hem de dünyadaki yerimiz güçleniyor. TUSAŞ ’tan en büyük beklentimiz ise uçak teknolojisinde bizi dünya ile rekabet ile edebilir seviyeye çıkartmasıdır.

*Eğitim uçağımız HÜRKUŞ ’un teslimatları sürerken, ülkemizin ilk jet motorlu uçağı HÜRJET eğitim uçağımızın üretimi de devam ediyor. Hemen sıra ülkemizin en manâlı savunma sanayi projelerinden biri olan milli muharip uçağımızda.

*Açılışını yerine getirmek üzere bir araya geldiğimiz mühendislik merkezi ulusal muharip uçak merkezimizin inşallah kalbi olacaktır. Projede atama alacak 2 bin 300 mühendisimiz çalışmalarını son teknolojik sistemlerle donatılan bu merkezde yürütecekler.

“2023 YILINDA HANGARDAN ÇIKARTIP TÜM DÜNYAYA GÖSTERECEĞİZ”

“Milli muharip uçağımızı inşallah 2023 yılında hangardan çıkartıp bütün dünyaya göstereceğiz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;

*Bilhassa ilk uçuşunu fazla geciktirmeden en kısa zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız bu adım çabucak devam ediyor. 2025 ’te ilk uçuşu gerçekleştirilecek olan milli muharip uçağımız test ve kalifikasyon süreçlerinin ardındaki Hava Kuvvetlerimizin vurucu gücü olarak 2029 ’da göklerdeki yerini alacaktır.

*Bu uçağı geliştirirken onun daha alçak sistemlerini, bileşenleri ve malzemelerini yerli ve milli olarak üretmemizi sağlayacak hazırlıkları da dikkatsizlik etmiyoruz. Havacılık sektörü için çok manâlı olan kompozit malzemelerinin imalatının yapılacağı ve yaklaşık bin kişinin atama alacağı kompozit imalat tesisimizi de bugün ülkemize kazandırıyoruz.

*Türkiye ’nin en büyük, dünyanın da tek çatı aşağı dördüncü büyük kompozit tesisi olan bu merkez küresel hava yapıları kompozit pazarının yüzde 2 ’sini karşılaşacak kapasiteye sahiptir. Hava araçlarımızın parçalarının bakım, yenileme ve yenilemelerinin yapılacağı bakım ve onarım merkezimizi de bugün hizmete alıyoruz.

*Burası da bünyesinde görev yapacak 500 ’den fazla mühendisimizle sektörün kayda değer bir ihtiyacını giderecektir. Açılışını yaptığımız tesislerde atama alacak mühendislerimiz bir anlamda havacılık ve uzay alanında geleceğimize yaptığımız büyük yatırımların ispatıdır.

“UZAY YOLCULUĞUNA ÇOK ÖNEMLİ KATKI SUNACAK”

“Ülkemizi yaşadığı gecikmeleri tez telafi ederek ileriye taşıdığımız, bu devler ligindeki yerini almasını sağladığımız alanlardan biri de uzay teknolojileridir” diyen Erdoğan şunları kaydetti:

*Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile Türkiye Uzay Ajansı kadar yürütülen uzay programımıza en büyük katkıyı bu alanda temeli, daha alçak yapısı, tecrübesi olan savunma sanayi kuruluşlarımız verecektir.

*ROKETSAN ’ın mikro uydu fırlatma projesi zarfında yapılan testlerde katı-değişken yakıtlı sonda roketimiz uzay sınırını aşarak uzaya erişen birincil Türk arabulucu oldu. Aynı roketin hibrit yakıtlı versiyonunu çalışan Delta ve firmasının roketi de uçuş testini başarıyla gerçekleştirdi.

*Hali hazırda uzayda dördü haberleşme, üçü de gözlem almak üzere yedi uydumuz tahsis yapıyor. İlk kez yerli ve milli unsurların katkısıyla yapılan TÜRKSAT 5-B uydumuzun uzaydaki yolculuğu devam ediyor.

*Tamamı yerli ve ulusal uydumuz TÜRKSAT 6-A ile bambaşka ihtiyaçlara yanıt verecek çoğu uydu projesinin yürütüldüğü ülkemiz uzay çalışmalarının kalbi niteliğindeki TUSAŞ ’ın bu alandaki yatırımlarını artırıyoruz.

*Halen etkinlik gösteren uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezine takviye zorlama olacak yeni bir merkezi de devreye sokuyoruz. Bugün açılışını yapacağımız ve 700 ’den pozitif mühendisimizin ödev yapacağı Uzay Sistemleri Mühendislik Merkezimiz ülkemizin uzay yolculuğuna fazla önemli katkı sunacaktır.

“HAB ’IN İSTİHDAMA KATKISI 15 BİN KİŞİYİ BULACAK”

Ankara ’nın savunma ve havacılık sektörünün can damarı haline geldiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan;

*Başbakanlığım döneminde Başkentimizi dünyanın en önemli savunma sanayi merkezlerinden birisi yapacağımızı söylemiştik.

*Bu sözümüzü yerine getirerek ülkemizin ilk savunma sanayi ihtisas organize sanayi bölgesini Ankara ’da kurduk. Ankara Uzay ve havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgemizi, kısa adıyla HAB ’ı TUSAŞ ’ın derhal yanındaki 730 hektarlık bir alanda faaliyete geçirdik. HAB ile uzay ve havacılık alanlarında kendi sanayimizi desteklemeyi, yerli ve tanıdık olmayan firmaları bir araya getirerek sinerji sağlamayı, yüksek katma kıymetli ürünler üretip ihracat yapmayı hedefliyoruz.

*Yatırımcılarımız buraya beklediğimiz ilgiyi gösterdi. Arsa tahsislerini az kalsın tamamı doldu, yatırımlar da başladı. Hali hazırda sanayicilerimiz göre yatırımı tamamlanmış 18 tesis, yatırımı devam eden 57 tesis bulunuyor. İnşası tamamlanan 16 tesisimiz ile OSB Yönetim binamızı da bugün hizmete açıyoruz.

*Bütün yatırımlar tamamlandığında 150 ’si sanayi kuruluşu olmak üzere 300 işletmeye ev sahipliği yapacak HAB ’ın istihdama katkısı 15 bin kişiyi bulacaktır. Firmaların araştırma geliştirme çalışmalarını sürdüreceği TEKNOHAB Teknoloji Geliştirme Bölgesi ’nin kuruluş çalışmaları da benzer alanda sürüyor.

*TEKNOHAB ’ın birçok milli ve uluslararası şirketi, manâlı araştırma kurumlarını, teknoloji devlerini bölgeye çekeceğine inanıyorum. Bölgedeki üniversitelerin, ilgili kurum ve kuruluşların da desteği ile yeni ve ileri teknoloji ilerletmek ve üretmek isteyenlere çok özel imkanlar sunulacaktır.

“MİLLETİMİZE HİZMET ETMEKTEN ASLA YORULMAYACAĞIZ”

Bütün unsurları ile savunma sanayini defalarca öbür bir yere koydukları gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi;

*Mehmetçiğimizin, polisimizin, jandarmamızın, yurt içi ve sınır ötesi operasyonlarda kullandığı silahları kimseye muhtaç olmadan geliştirmek ve üretmek için bu alana milli hassasiyetlerle eğiliyoruz. Savunma sanayini her zaman siyaset üstü bir bölge olarak gördük.

*Ama ara sıra, bilhassa son dönemde dozu çoğalan bir şekilde bu konudaki çarpıtma ve yalan kampanyalarının kimi vakit kötüleme derecesine varacak ölçüde artırıldığını görüyoruz. Arifiye ’deki tank palet fabrikası ile ilgili söylenen yalanları yüzlerine vurmaktan bıktık, fakat onlar benzer yalanları tekrarlamaktan bıkmadılar.

*Son olarak bir ulusal savunma sanayi şirketimizin küresel ülkelere satıldığı yalanını dolaşıma soktular. Bu haberi ilgili kuruluşlar ilk olarak olmak üzere herkes yalanlamasına karşın tezvirata devam ediyorlar. Biz bu yalanların amacının laf konusu savunma sanayi kuruluşlarımıza sahip çıkmak değil, ülkemizin savunma sanayi hamlelerini baltalamak olduğunu biliyoruz.

*Buradan tüm yalancılara ve sahtekarlara sesleniyorum, biz ülkemize ve milletimize hizmet etmekten katiyen yorulmayacağız ama siz bir gün mutlaka yalanlarınızda boğulacaksınız.

“YURT DIŞINDAN TEDARİKİNE RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ”

“Buradan bir defa daha duyuru ediyorum, savunma sanayinde artık daha planlı ve sistematik, orta ve uzun vadeli hareket edeceğimiz döneme giriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

*Gençler, mühendislerimiz, kızlı erkekli burada. Hepsi neredeyse 7/24 çalışıyorlar. Niçin? Bu ülke savunma sanayinde yaklaşık olarak erişilemez ayla gelsin diye. Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine rıza göstermeyeceğiz. Elimizdeki sınırlı kaynağı kendi savunma sanayimizi ilerletmek ve sağlamlaştırmak için kullanmak esas önceliğimiz olmaya devam edecek.

*Millet ve özel şirketleri ile bu konuda savunma sanayi sektöründen daha artı çaba, daha verimli çalışma, daha hızlı sonuç beklediğimi zaten biliyorsunuz.

*Geldiğimiz düzey önemlidir ama kesinlikle yeterli değildir. fazla daha iyisini yapmak, fazla daha ileri seviyelere varmak için sektörü daha çok çalışmaya, daha fazla ürün ortaya koymaya, daha fazla küresel başarılar sergilemeye ağırlama ediyorum. Kurumlarımız arasındaki işbirliğini, uyumu, paylaşımı geliştirerek savunma sanayindeki hedeflerimize en kısa vakit de ulaşacağımıza inanıyorum.

*Cumhurbaşkanı olarak savunma sektörüne bugüne dek olduğu gibi bundan sonradan da en kuvvetli şekilde takviye vermeyi sürdüreceğim. İHA

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir