Anadolu uygarlıklarının izini “gönüllü” sürüyorlar

Anadolu uygarlıklarının izini "gönüllü" sürüyorlar

Kültür ve Turizm ile Gençlik ve Spor bakanlıklarının iş birliğinde uygulanan “Genç Gönüllüler Projesi” ile aralarında Kanada, ABD, Endonezya‘nın da bulunduğu bambaşka ülkelerden ve değişik toplum kesimlerinden gönüllüler, Anadolu uygarlıklarının izini sürüyor.

Projeyle 17-49 yaş aralığındaki gönüllülere Türkiye’deki kazıbilimsel kazı alanlarında ve müzelerde gönüllü olarak alıştırma imkanı sunuluyor.

Başvurular, “gencgonulluler.gov.tr” adresinden alınırken, şimdiye değin Türkiye’nin bütün ilerinin yanı sıra Kanada, ABD ve Endonezya’dan da gönüllü olmak için talepler geldi.

Müzelere yapılan 271 gönüllü başvurusundan 207’si, arkeolojik kazılara yapılan 11 bin 885 başvurudan ise 1419’u kabul edildi.

Kazı alanlarında ve müzelerde gönüllü tahsis alanlar başta bir oryantasyon çalışmasına alt tutuluyor. Müzelerin ve kazıların amacı, işlevi ve vizyonu hakkında bilgiler verilen gönüllüler, sonra müze uzmanları ya da öteki personelin refakatinde çeşitli alanlarda çalışmaya başlıyor.

Gönüllüler, müze ziyaretçilerine refakat ediyor, restorasyon ve konservasyon laboratuvarlarındaki çalışmalarda restorasyonu yapılan eserlere ilişkin ziyaretçilere data veriyor.

Müzelerdeki konferans, seminer, sergi, çalıştay, sempozyum, müzik ve tiyatro etkinliklerinde de atama bölge gönüllüler, envanter ve fotoğraflama çalışmaları ile müze ihtisas kütüphanesi çalışmalarına katılabiliyor.

Gönüllüler müze uzmanı refakatinde ambar faaliyetlerine veya kazı personeli refakatinde kazı alanlarındaki çalışmalara takviye sağlıyor.

Yapılan çalışmalar sonunda, gönüllülere katılım belgesi veriliyor.

“Ses getiren ve ilham veren bir proje”

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi, Kahramanmaraş Müzesi, Aydınlatılmış Müzesi, Çanakkale Troya Müzesi gibi birçok müze ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen arkeolojik kazılarda gönüllü almak isteyenler için bildiri açtıklarını söyledi.

Gelen talepleri değerlendirdiklerini, salgın koşullarını da göz önünde bulundurarak devirli aralıklarla çeşitli incelemeler yürüttüklerini anlatan Coşkun, şöyle konuştu:

“Proje arkeoloji, sanat tarihi, Hititoloji, Sümeroloji, edebiyat, restorasyon ve konservasyon, tarih, müzecilik, ulus yönetimi gibi sosyal bilimler alanından olduğu kadar tıp, diyetisyenlik, aşçılık, turist rehberliği, yönetim bilişim sistemi, radyo ve televizyon gibi çok çeşitli uzmanlık alanındaki kişilerden de alaka görüyor.

Bu projeyi basın-yayın organları ile sosyal ağ mecraları üzerinden duyan bir ev hanımı, yaşadığı İstanbul’dan hayran olduğu Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’ne gitti ve uzun bir vakit Gaziantep’te kalarak müzede gönüllü olarak çalıştı. Çınar Kaymakamımız Güher Sinem Büyüknalçacı, çalışmalarından arta kalan zamanlarda Diyarbakır Zerzevan Kalesi kazılarında gönüllülük esasına dayanarak atama aldı. Açık Fikirli Arkeoloji Müzesi’nde gönüllü çalışan bir hemşiremiz sonra kazıbilim bölümünde yükseköğrenim görmeye başladı. Tüm bunlar Genç Gönüllüler Projesi’nin son derece ses getiren ve aynı zamanda ilham veren bir proje olduğunu gözler önüne seriyor.”

Arkeolojik kazı gönüllüsü tıp öğrencisinin hedefi antropoloji yüksek lisansı yapmak

Genç Gönüllüler Projesi’ne katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Yiğit Eren Kavun, çocukluktan bu yanlamasına tarih ve arkeolojiye merakının olduğunu söyledi.

Gaziantep’te kazıbilim konusunda kendini geliştirme fırsatı bulduğunu aktaran Kavun, “Ben de geçen yıl yaz tatilinde Gaziantep’teyken Zeugma Mozaik Müzesi’ne genç gönüllü olarak tatbik yaptım. Orada başvurum kabul edildi ve müzede çalışmalara başladım. Trabzon’daki kazı sürecinden de internetteyken haberim oldu. Cumhuriyet tarihinde öncelikle yapılan kazı çalışmasında ben de yer elde etmek istedim. Buradaki yetkililerin de izin vermesi sonucunda kazıda yer almış oldum. Bundan dolayı da fazla mutluyum. İmkanlar olduğu sürece katılmayı ve zaman ayırmayı düşünüyorum.” biçiminde konuştu.

Kavun, bu alanda hedeflerinin olduğuna göze çarpan ederek, “Tıp fakültesi öğrencisiyim ve arkeolojiye meraklıyım. Bu konuda ikisini birleştiren insanbilim alanında bir yüksek lisans ya da ikinci üniversiteyi düşünüyorum. Buradaki etraf bana çok tezgâhtar oldu. Gaziantep 5 antik şehri ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmasıyla fazla kayda değer bir yer. Oradaki mimari zenginlik, tarihi eserler, çoğu müzenin olması beni çocukluktan beri ailemin teşvikiyle olumlu manada etkiledi.” ifadelerini kullandı.

Endonezya’dan Zeugma’ya

Zeugma Mozaik Müzesi’nde gönüllü çalışan Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisi Endonezyalı Cut Meurah Habibur Rahman da eski çağa ilgisinden nedeniyle kazı çalışmalarında gönüllü görev almayı çok istediğini belirtti.

Bu nedenle projeye başvurduğunu ve 2 hafta her tarafında Zeugma’da eserlerin tescil, fotoğraflama, belgeleme çalışmalarına katıldığını anlatan Rahman, “Zeugma Müzesi’ne ilk girdiğimde fazla heyecanlandım.” dedi.

Türkiye’nin kültür varlığına işaret eden Rahman, “Bilhassa Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yapılan çalışmaları merak ediyorum.” diye konuştu.

Rahman mezun olduktan daha sonra yüksek lisansını eski çağ üzerine yapmayı hedeflediğini belirterek, Şanlıurfa’daki Göbeklitepe ile Konya’daki Çatalhöyük’te çalışmanın en büyük hayali olduğunu kaydetti.

Kazı ekibinde gönüllü bir kaymakam

Çınar Kaymakamı Güher Sinem Büyüknalçacı, Roma İmparatorluğu döneminde askeri mesken olarak kullanılan, Diyarbakır’daki 3 bin takvim Zerzevan Kalesi’nde yürütülen kazı çalışmasına gönüllü katılarak tarihin gün yüzüne çıkarılmasına takviye sunuyor, kazı sahasını ziyarete gelenlere de yerleşke hakkında detaylı veri aktarıyor.

Kazılara katıldığı için Zerzevan Kalesi’ni daha yakından tanınma imkanına sahip olduğunu ve bundan sevinç duyduğunu dile getiren Büyüknalçacı, buldukları eserlerle tarihe ışık tuttuklarını dile getirdi.

Kaleye yurt dışından büyük alaka olduğuna göze çarpan eden Büyüknalçacı, Zerzevan Kalesi’nin Güneydoğu turlarında yer alması için çalıştıklarını anlattı.

Büyüknalçacı, “Bulduğumuz eserleri, ok uçlarını, tokaları, bilezikleri anlattığım vakit insanların kafasında merak uyandırıyor ve gelme istekleri doğuyor.” dedi.

Büyüknalçacı, kazı ekibinin tarihin gün yüzüne çıkarılması için büyük emek harcadığını göze çarpan ederek, “Ayrıca kazı çalışmasına katılarak keza de kaymakamlık olarak yanlarında durarak ekibi destekliyoruz.” ifadesini kullandı.Anadolu uygarlıklarının izini gönüllü sürüyorlar

Anadolu uygarlıklarının izini gönüllü sürüyorlarAnadolu uygarlıklarının izini gönüllü sürüyorlarAnadolu uygarlıklarının izini gönüllü sürüyorlar

AA / Eda Özdener – Son Dakika Haberleri

Haberi Kaydet

Devamını Oku

Son dakika haberleri: Suruç’a modern kütüphane kazandırıldı

Son dakika haberleri: Suruç'a modern kütüphane kazandırıldı

ŞANLIURFA (İHA) – Suruç’a modern kütüphane kazandırıldı

ŞANLIURFA – Şanlıurfa‘nın Suruç ilçesine kazandırılan çağdaş kütüphaneye, öğrenciler yoğun alaka gösteriyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yıkımı yapıldıktan daha sonra ilçeye kazandırılan Suruç İlçe Millet Kütüphanesine öğrenciler yoğun ilgi gösteriyor. Riskli olduğu için yıkılan ve yerine çağdaş bir kütüphane yapılarak ilçe gençliğine kazandırılan merkez, yoğun ilgi görüyor. Kütüphanede, ayrı yayınevine ait felsefe, psikoloji, doğa bilimleri, matematik, teknoloji, sanat, edebiyat, tarih gibi birçok alanda yazılı toplam 10 bin eserin yanında gazete ve dergi gibi süreli yayınlar da yer alıyor. Bedava internet hizmeti ve nehir ikramının da yapıldığı kütüphane, küçüğünden büyüğüne ilçede herkese hizmet veriyor.

Kütüphane müdürü Haydar Fırathan, herkesi kütüphaneye, kitap okumaya misafir etme etti. Fırathan, “Takriben bir ay önce açılışı yapılan kütüphanemize 7’den 70’e tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz. Kütüphanemize gelenler, ders çalışabilir, kitap okuyabilir ve gazete okuyabilirler. Bunun yanına akıl oyunları ve satranç gibi değişik akıl oyunları da oynayabilirler. İnternet hizmeti gibi çoğu imkan kütüphanemizde sunuluyor. Herkesi kitap okumaya gösteri ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kütüphanede ders çalışan ve kitap okuyan öğrenciler, ilçeye moderne bir kütüphanenin kazandırılmasında emeğe geçenlere teşekkür etti.Son dakika haberleri: Suruç'a modern kütüphane kazandırıldı

Son dakika haberleri: Suruç'a modern kütüphane kazandırıldıSon dakika haberleri: Suruç'a modern kütüphane kazandırıldı

İhlas Haber Ajansı / Bekir Şeyhanlı – Son Dakika Haberleri

Haberi Kaydet

Devamını Oku

Aççana Höyük’te Hitit prensine ait 3 bin 250 yıllık mühür baskısı bulundu

Aççana Höyük'te Hitit prensine ait 3 bin 250 yıllık mühür baskısı bulundu

HATAY (AA) – Kültür ve Turizm Bakanlığı namına, Türk Tarih Kurumu desteğiyle Hatay‘ın Reyhanlı ilçesindeki Aççana Höyük’te yürütülen kazılarda, Hitit prensine ait yaklaşık 3 bin 250 takvim mühür baskısı ve 3 bin 400 takvim tablet bulundu.

Aççana Höyük’te yürütülen kazıbilimsel kazılarla elde edilen kalıntılar tarihe ışık tutuyor. Bölgedeki kazılar, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Akar’ın başkanlığında sürdürülüyor.

Akar, AA muhabirine, bölgedeki kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı namına, Türk Tarih Kurumu desteğiyle 6 aydır sürdürüldüğünü söyledi.

Bu yılki çalışmalarda manâlı sonuçlar elde ettiklerini anlatan Akar, bölgede tablet, silindir mühürler ve kil topağı üstüne mühür baskısı bulduklarını belirtti.

Akar, buluntuları “heyecanlandırıcı” diye değerlendirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bulunan tabletin üstünde Akadça tırnak yazılmış metinler var. 3400 yıllık tablet ve öncesinde bilinmeyen bir Hitit prensinin mühür baskısı bulundu. Takriben 3 bin 400 yıllık tablet ve beraberinde bulunan silindir mühürler bize bilhassa bölgenin Mitanni İmparatorluğu hakimiyeti aşağıda olduğu dönemdeki idare biçimi ve yönetimle ilgili pratikleri hakkında bilgiler vermekte. Son günlerde açtığımız yeni kazı alanımızda bulduğumuz öteki manâlı buluntu da 3 bin 250 yıllık bir ‘bulla’, yani kil topağı üzerine mühür baskısı. Bu buluntu, bölgenin Hitit kontrolü altına geçtikten sonraki dönemde yaşananları anlayabilmek, yönetimsel ve politik dinamiklerini tanımlayabilmek adına bu yılın en kayda değer keşiflerinden biri.”

“Bulduğumuz yazılı belgeler son derece heyecan verici”

Buluntuların, Orta ve Geç Tunç Çağı’nda Mukiş Krallığı’nın başkenti olan Alalah’ın yönetimsel ve kayıtlar pratikleri hakkında bilgiler sağladığını dile getiren Akar, şunları kaydetti:

“Bulduğumuz yazılı belgeler son derece heyecanlandırıcı. Burada idareci bir sınıfın varlığını bize bildiren silindir mühürler ve mühür baskılarını daha önce de bulduk ancak bu son bulduğumuz, üzerinde hiyeroglif Luvice yazı olan mühür baskısı bize Alalah’taki öteki yazılmış belgelerde yer almayan, ismi karşımıza ilk kez çıkan bir Hitit prensinin adını veriyor. Bu Hitit prensinin ismini şimdilik bir giz perdesi peşinde bırakıyoruz. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Hititoloji Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Peker’in yakın zamanda tamamlayacağı çalışmalarla Hitit prensinin ismi bilim dünyasına duyurulacak. Bu buluntu bizim için Hititlerin Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye’deki idare politikasını tanımlamak, bilmek ve bölgenin Tunç Çağı’nın sonundaki yönetimsel dinamiklerini tasvir etmek namına da son derece kayda değer bir buluş oldu.”Aççana Höyük'te Hitit prensine ait 3 bin 250 yıllık mühür baskısı bulundu

Aççana Höyük'te Hitit prensine ait 3 bin 250 yıllık mühür baskısı bulunduAççana Höyük'te Hitit prensine ait 3 bin 250 yıllık mühür baskısı bulundu

AA / Cem Genco – Son Dakika Haberleri

Haberi Kaydet

Devamını Oku

SMM Panel PDF Kitap indir