“Indie Pop’un Hüzünlü Prensi” olarak anılan Oscar And The Wolf, yeni albüm müjdesini, “Bu defa eğlenceli tarafımı daha fazla göstereceğim. Bu dinleyicinin o kadar alışkın olmadığı bir şey” sözleriyle duyurdu.
Cihangir Köroğlu
Alternatif ve elektronik müziğin yaygınlaşmaya başladığı son zamanlarda Oscar And The Wolf grubu bu tarzda öne çıkan saygın gruplardan biri. Belçikalı müzik grubu, başlangıçta adını 2013 yılında çıkardığı Orange Sky isimli single ile duyurdu. Dünyanın hemencecik her yerinden dinleyici kitlesine ulaşan grup, müzik tarzından ziyade sahne şovlarıyla da uyarı çekiyor. Grup, en son üçüncü stüdyo albümü The Shimmer’a ait yeni single çalışması Livestream’i müzikseverlerle buluşturdu. Türkiye’de de geniş bir dinleyici kitlesine sahip olan grubun solisti Max Colombie ile müzik serüvenini ve Türkiye ile ilişkisini konuştuk.
Indie tarzın ve elektronik müziğin dünya çapında yaygınlaştığı bugünlerde, çaldığınız müzik tarzına dair neler söylemek istersiniz?
Bugün sektörde büyük bir çeşitliliğin olması ve her stilin gelişmek veya gelişmek için alan ve platform bulması olağanüstü bir şey.
Yeni albümü dinleyicileriniz heyecanla bekliyor. Şaşırtacak şarkılar olacak mı?
Eğlenceli tarafımı daha fazla gösteriyorum oysa bu dinleyicinin öyle alışkın olmayacağı bir şey.
Pandemi süreciyle beraber tüm dünyada müzisyenler sahnelerden uzaktan kaldı. Sizin için pandemi nasıl geçti?
Doğru almak icabında, kendimi soyutlamam ve yeni şarkılar yazmaya odaklanmak için bana muavin oldu.
Grubun çalarken en keyif aldığı şarkı hangisi?
Bireysel favorim her gün değişiyor. Kalabalığın ruh haline ve o an nasıl hissettiğime alt. Lakin bıkmayacağım bir şarkı söylemem gerekirse eğer bu “Touch Down” olur.
KURGUSAL DÜNYA YARATMAK İSTİYORUM
Müziğiniz dek sahne şovlarınız da epeyce ilgi topluyor. Bu şovları hazırlarken etkilendiğin şeyler neler?
Filmler ve diziler. Çoğunlukla “True Blood”. Sahnede, performansta bile, az kalsın insan olmanın dışında; tekrar tekrar kurgusal bir dünya yaratmak istiyorum.
Sahneye çıkmadan önce kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
Sahneye çıkmadan 5 dakika önce Rihanna’nın Instagram’daki canlı performans videolarına bakıyorum ve kendimi, herkesi eğlendirecek dek değerli olduğuma inandırıyorum.
Bilhassa teknolojinin gelişmesiyle müzik üretmek de hemen hemen kolaylaştı. Her geçen gün öbür tarzlarda yeni müzisyenler ortaya çıkıyor. Onlara bir tavsiyen var mı?
Teknik olarak yetenekli olup olmamaktan ziyade, kaliteli müziğin ancak benzersiz olduğunda var olabileceğine inanıyorum. Müzik yapma arzunuz varsa, özgün bir mahsul ortaya belirlemek mecburi ışık halkası kazanç. bu nedenle kendi doğası gereği, dünyada eşi sözde olmayan bir dil yaratmış olursunuz.
Türkiye’ye dair gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
İnsanlar fazla nazik ve yardımsever. Güzel mekânlar, harika yemekler, tatil köyleri ve çok güzel oteller gördüm! İnanılmaz bir kültüre sahip müthiş bir ülke ve biz daima geri dönmek istiyoruz.
Türkiye’de yakından takip ettiğiniz müzisyenler var mı?
İsimlerini bilmiyorum lakin sıkça eski Türkçe klasiklerden oluşan çalma listeleri dinliyorum. Ülkenizdeki şarkıcıların sesleri üzerinde bu değin harika bir kontrole sahip olmaları fiilen hoşuma gidiyor!
Türkiye’de ciddi bir dinleyici kitleniz var. Bunu yaptığınız konserlerde biletlerin anında tükenmesinden de anlıyoruz. Gelecekte yeni bir Türkiye ziyareti olacak mı?
Elbette, yakın zamanda!
Türkiye’ye yurtdışından gelen insanların en sevdiği şeylerden biri yemekler oluyor. Grubun favori bir Türkiye yemeği var mı?
Çiğ köfteye resmen aşığım!