İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Sanatkâr, Meclis ’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Sanatkâr ’nın gündeminde liman işletmeleri sözleşmelerinin uzatılması ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Bitkisel ’nin açıklamaları vardı.
“SEBEBİNİ ANLAYAMADIĞIMIZ BİR ŞEKİLDE BU LİMANLARIN SÜRELERİ UZATILMAK İSTENİYOR”
RESMI 18 adet limanın daha önce öbür tarihlerde özelleştirildiğini hatırlatan Sanatçı, “Bu limanların işletme sürelerinin bitmesine uzun süreler var. En yakın olanı bile 2027 yılında bitiyor. Fakat buna rağmen AKP grubu ve teklifi gönderen hükümet, sebebini anlayamadığımız bir şekilde bu limanların sürelerini uzatmak istiyor. Terbiyesizce 30 takvim verilmiş lakin 49 yıla tamamlanması biçiminde bir koşul var” dedi.
“BU ACELEYİ IYI ANLAMAK OLASI DEĞİL”
“Buna niçin gereklilik duyuldu?” diye sorduklarını ama cevap alamadıklarını belirten Sanatkâr, yeni bir ihale olmadığına, işletmecinin süresinin uzatıldığına uyarı çekti. Çelişkiler olduğunu vurgulayan Usta, “En yakın işletme süresinin dolmasına 5 sene varsa, ihracatımızın ve dış ticaretimizin artması beklenmez mi? Bu aceleyi anlamak mümkün yok” değerlendirmesinde bulundu.
“YAĞMALAMA VE BİRİLERİNE GARANTİ VERME MANTIĞI VAR”
Bir yazarın “Her şey satılsın. Bunları kimse bırakacaksınız? Altınlar satılsın” biçiminde açıklamalarını da hatırlatan Usta, şunları söyledi:
* İtibar edilmesi gereken bir şey yok fakat AK Parti içerisinden birileri bu nesil laflar ediyor. Ola Ki konuşturuluyor. AK Parti giderayak bir yağmalama ya da birilerine garanti verme mantığı ile böyle yapıyor diye düşünebiliriz.
* Bu işlemlerin Tüzük ’ya aykırılığı da çok ciddi bir şekilde iddia olarak besbelli duruyor. Yargı ve Yeniden Yapılanma Partisi bu iddiaya da teknik hiçbir izahatta bulunamıyor.
* Yalnızca ‘Komisyonda oylandı ve geçti. Tüzük ’ya anomali yoktur ’ şeklinde açıklamaları var. Burada bir yağmalama mantığı olduğunu görüyoruz.
“CUMHURBAŞKANI ’NI SAĞDUYUYA AĞIRLAMA EDİYORUZ”
“Rekabet ortamının olması lazım. Bunun ihalesiz verilmesi bile kavranabilir değil” diyen Usta şöyle devam etti:
* Dahası bununla ilgili geçmişte yaşanan bir deneyim de var. Atatürk Havaalanı meselesi. Burası da ihalesiz bir şekilde verilmeye çalışıldı. Devlet Tasarlama Teşkilatı ve biz buna direndik. Yapılan ihale sonucunda verilmek istenen rakamın 7 buçuk katına verildi.
* Derhal benzer hususları burada da yaşayacağız. Bunları yaşamamak için, bu işlerin en ince ayrıntısına kadar durdurulması ve bunların vakti geldiğinde adım adım yapılması en güzeli. Çünkü bir şeyi bütün şekilde pazara çıkarmakla değişik zamanlarda dahil etmemek arasında alıcı açısından fiyat açısından farklılığı vardır.
* Meclis ’te yapılacak bir şey yok ama Sayın Cumhurbaşkanı ’nı sağduyuya ağirlama ediyoruz. Yapılan bu yanlışa ilişkin toplumun da demokratik kurallar içerisinde seslerin yükselmesi gereklidir. Çünkü bu, milletin ve çocuklarımız malıdır.
* Hangi hükümetin giderayak 2067 yılına dek vakit uzatım hakkı var? Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye ’yi 2067 yılına kadar bağlamamak gerekir. İktidar değişiminde bütün bunlar gözden geçirilecektir.
“KİMSENİN ÖNÜNÜ GÖREMEDİĞİ BİR ORTAMDA KİM, NASIL YATIRIM YAPACAK?”
Define ve Maliye Bakanı Nureddin Bitkisel ’nin “Türkiye ’de yatırım yapılacak” biçiminde açıklamaları olduğunu hatırlatan Usta, şöyle konuştu:
* Oysa şu sorunun cevabı değil. Kim yatırım yapacak? Fiyatın olmadığı, fiyatın kaybolduğu bir ortamda, kimsenin önünü göremediği bir ortamda, kimin nasıl yatırım yapacağını bize söylemeleri lüzumlu.
* Bakın bir yıldan uzun ticari kredi verilmiyor, yatırım kredisi zaten yok. Ticari kredi faiz oranları yüzde 30 ’un üzerine çıkmış. A plus müşterilere dahil yüzde 35 ticari kredi faizi istek edildiği bir ortamda kim yatırım yapacak, kim imal yapacak? Bunları bize söylemeleri gerekiyor.
“ENFLASYONDAKİ KÖPÜK MESELESİNİN NE OLDUĞUNU BİZE İZAH ETMELERİ GEREKİR”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ’ın “Enflasyondaki köpüğü alacağız” açıklamasına da değinen Sanatkâr şu açıklamalarda bulundu:
* Sayın Erdoğan uzun bir aradan daha sonra enflasyon gerçeğini kabul ettiğini söyledi. Ama bu gerçeği nasıl kabul ettiler, nasıl görüyorlar bunu çakmak mümkün yok. Bunu nasıl düşüreceklerine ilişkin hiçbir şey yok. Enflasyondaki köpük meselesinin ne olduğunu bize izah etmeleri gerekir.
* Enflasyonla mücadelenin birinci şartı, enflasyon beklentilerini olumluya çevirmeniz lüzumlu. Bunu hükümetten bekliyoruz. Bu yapılmazsa memur, emekli, işçi artışlarının anlamı olmaz. Yalnızca rakamları büyütürsünüz. Alım gücünü artıramazsınız. Bunun esas yolu enflasyonla detaylı mücadeledir. Hükümet bu konuda son derece gevşek.