İYİ Parti İstanbul Kongre Merkezi ’nde ‘İYİ Kalkınma Kongresi ’ düzenlendi. “Eşitlenen Türkiye için; Fakirlik, kapsayıcılık ve istihdam” başlıklarının tartışıldığı kongreye İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, İYİ Parti kurmayları, milletvekilleri ve uzmanlar katıldı.
Kongrede, ‘Fakirlik Paneli ’nde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, şehir halkı yoksulluğuna dair deneyimlerini paylaşarak, Ankara ’da, fakir aileler, çiftçiler ve öğrenciler için yapacaklarını anlattı.
Mansur Yavaş, yoksulluğu çözmek için yaptıkları yardımları ve hayata geçirecekleri projeleri şöyle anlattı:
“CÜMBÜR CEMAAT BİRBİRİNİN YARDIM ALDIĞINI GÖRÜYOR”
*İş başına geldiğimizde 158 bin aile uyumlu takviye alıyordu. Lakin bunların yardım şekli, bir müteahhitten satın alıp, paket paket dağıtılıyordu.
* Hatta benim kendi kardeşimle bir ara 7-8 önce veya 10 yıl önce bu dağılma yapan şirkette çalışmış ve bahşedilen talimatlar, ‘sırdan verin işte, size ne ’ gibi.
* Natürel bunun dağıtılması masraf, bir de cümbür cemaat birbirinin yardım aldığını görüyor. Yani insanı olarak da güzel bir şey yok.
“SOSYAL DESTEĞİ KART USULÜNE ÇEVİRDİK”
*Biz geldikten sonra bunu kart usulüne çevirmeyi düşünüyorduk. Bunun hazırlığını yaparken aniden bire pandemiyle karşılaştık. Yani o 158 bini tarayamadık. Pandemi nedeniyle kapanan iş yerleri, AVM ’leden tutun, esnafa, lokantalara, kafelere…, hepsi kapandı.
“PANDEMİDE HERKESE ULAŞMAYA ÇALIŞTIK”
*Bir maske problemi oldu. Evlere maske dağıtılacaktı. Başka Biri yapmayacaktı. Onun da çözüm olmadığını gördüler. Biz hemen maskeden açmak üzere insanların aklına gelmeyecek, kimsenin düşünmediği yerlerde herkese ulaşmaya çalıştık.
“BİR YANA İHTİYAÇ KARŞILARKEN, BİR YANDAN KALKINDIRDIK”
*Terziler kapandı, maske diktirdik onlara. Yani bir yandan maske ihtiyacını karşılarken bir yana onlardan almak suretiyle ayakta kalmalarını sağladık. Takviye dağıtılacaksa, nakliyecileri çağırdık.
* Kim, nerde mağdur olabiliri düşünerek kesintisiz bunlarla uğraştık ve birçoğunu yakalama fırsatı bulduk.
*şu anda 220 bin aile var. Çünkü pandeminin uzun sürmesi nedeniyle ve iktidarın da değişken davranması yani açılacak, mı açılmayacak mı?
* İşyerlerinin birçoğu yüklü kiralarla çalışırken, sabredebildikleri kadar sabrettiler lakin sonunda işlerini tasfiye etmek zorunda kaldılar. adeta hepsi işsiz kaldı.
“HİÇBİR ÇOCUK EĞİTİMDEN GERİ KALMASIN DİYE…”
*Tüm dünyada bu problem yaşanınca ast tablet dağıtacağız, tablet dünyada değil, yerine geçen kimse parça değil. Bunların üretimi de değil. Uzakta eğitim kararı alındı.
* Annesinin cep telefonuyla derse girmeye çalışan çocuklar gördük. Hemen bir karar aldık. Elimizdeki verilerden 26 bin 500 çocuk tespit ettik. Mesaj attık, uyumlu olarak 9 ay her tarafında 10 ’ar GB internet verdik, geri kalmasınlar diye.
* İnsanlar bu sefer hastalıktan korktu, birçok köylere gitti. Köylerin birçoğunda internet değil.
*Üstümüze vazife alarak, hiçbir çocuk eğitimden geri kalmasın diye o çocukların EBA ’ya ulaşmasını sağladık. Akla hayale gelebilecek büyün yardımlarda bulunduk.
“KİMSE YATAĞINA AÇ GİRMEYECEK”
*Düşünebiliyor musunuz, bir bakanlık var, bir iktidar var, böyle bir karar alıyorsunuz ve bu millet ne halde görmüyorsunuz. Natürel bu ayrıntılarıyla yoksulluğu artırdı. Pandemi nedeniyle açılmayan dükkanlar var. Natürel insanlara ne kadar destek yaparsınız?
*Evet boynumuzun borcu. Kimse yatağa aç girmeyecek, kimse mahrum kalmayacak fakat işin dahası istihdam boyutu var.
“İSTİHDAM İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
*Bir yana da bu insanların istihdama ulaşmaları gerekli. Bununla ilgili de organize sanayilerle çalışmalarımız devam ediyor, onlar bizden istiyorlar ama, hemen bende 300 bin tane özgeçmiş var. Bunların natürel bir kısmı halen çalışıyor ama belediyede niyetlenmek istiyor.
“SULU TARIM PROJEMİZ İÇİN BAKANLIKLA GÖRÜŞTÜK FAKAT…”
*Ankara ’mızın, gördüğünüz bütün yerleşim bölgesi, binalar sadece yüzde 3, yüzde 97 ’si abes arazi Ankara ’nın. Bu inanılır bir sayı değil. Sıkışmış ve dolayısıyla bu sıkışıklık harikulade bir şekilde yapı ve arsa rantı getirmiş. Ankara, çiftlik sahibi bir memleket.
* Beypazarı tarafında sulu tarım var, Nallıhan, Güdül ’de ama bazı yerlerde de kuru tarım var. Bizim de, bu Kesikköprü ’den gelen sudan, (bölgede) 200 bin dönüm sulanabilir arazi var.
*Orada sulu tarım yapmak en büyük projelerimizden biriydi. Bununla ilgili bakanlıkla görüştük ama bir yol kat edemedik.
“TARIMI TEŞVİK ETMEK LAZIM”
*Yani aslında o işsiz gelenlerin, yani uygulanan politikalar nedeniyle hayvancılığı bırakıp, üretimi bırakıp şehre gelen insanların sizden her zaman iş bekliyor.
* Ama sahiden bunların en iyi bildiği iş tarım. Bunu yapmaları lazım, bunu desteklemek lazım. Bizden önce sadece domates fidesi dağıtılıyordu, birincil kez tohum verdik. Arpa ve buğday tohumu verdik.
*17 bin 500-18 bine yakın çiftçiye, bunlardan 250 bin ton arpa ve buğday üretilecek. Geçen yılki fiyatı 3 liraydı, yani 750 milyon lira 17 bin çiftçinin cebinde kalacak.
“KIRSAL KALKINMA PROJESİYLE PARA KAZANACAKLAR”
*Kırsal yeniden yapılanma projesi, para kazansın, bana iş diye de gelmesin. Bir yana da üretsin. Ülkemiz kazansın. Hem Ankara ’da oturanlar kazansın.
*Teşvikler üzerine çiftçilik yapanların yaş ortalaması daha çok genç. Çünkü babası zaten çiftçi. Babası tarla ekmeyince geliyor, en azından babasının yanına şayet oyalanıyordu. Başka etkenler de var.
“750 MİLYON LİRA ÇİFTÇİNİN CEBİNDE KALACAK”
*Arpa, buğday fiyatları beli oysa artacak. Eğer 17 bin-18 bin çiftçinin, bizim öngördüğümüz rakam 750 milyon lira ceplerinde kalacak lakin bu şekilde rakamlar giderse bir buçuk 2 milyar lira civarında bir para kalacak.
*Dolayısıyla tarımı terk eden birçok insan bu teşvikleri görünce her yerde tarıma sarılır diye ümidimiz o. Bir denememiz gerekli.
“TÜRKİYE ’DE İLK KEZ AKARYAKIT YARDIMI YAPACAĞIZ”
*Türkiye ’de ilk kere akaryakit yardımı yapacağız. Bunlar yan minik çiftçiler. Belediyenin büyük bir arazisi var. Orada rekreasyon alanı yapıyoruz. Orada 3 bin ton silaj üretimi yaptık. Hayvancılık yapanlara bedava dağıtıyoruz.
*Bu şekilde teşviklerle onların üretime devam etmelerini sağlıyoruz. En büyük sorun, gübre. Rakamlar fazla arttı. şimdi belediyemizin bir şirketi gübre ithal etmek istiyor.
*Eğer yurtdışından gübreyi ithal edersek, gübreyi de atamak suretiyle tarıma desteğin nasıl verildiğini, verildiği vakit ne olacağını Türkiye ’ye misal olacak şekilde keza istihdam sağlayacağını keza kazanç elde edeceğini göstermiş olacağız.
“İSTİHDAMA YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
*Bu yıl büyük bir kuraklık oldu. Göller, barajlar kurudu. Dolayısıyla özellikle arpa, buğday ekenlerin hiçbirisi verim alamadı. Bu yıl ekmeyeceklerdi. Biz vermeseydik.
*Bütün bunların yanına iş edindirme kursları, bilişim kurslarımız devam ediyor. Başlangıç up merkezlerimiz var. Bunların hepsi de istihdama karşın.