Biyolojik Farklılık, Bern, Barselona, CİTES, Ramsar Sözleşmeleri ile koruma altına alınan, Doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından kayda değer zenginlikleri barındıran Büyük Menderes Deltası Milli Parkı önüne balık çiftlikleri kurulmak isteniyor. Ülkenin batısında oysa en kayda değer hassas sulak alanları içinde yer alan Büyük Menderes Deltası ’nın önüne balık çiftlikleri kurulmaya çalışılmasına EKODOSD ve yöre sakinleri karşı çıktı.
“DENİZEL EKOSİSTEM ZARAR GÖRECEK”
Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı ’nın, Delta bölümünde türü dünya ölçeğinde değil olma tehlikesi aşağıda olan bir çok canlı ve bitki olduğuna uyarı çeken Sürücü, “Düşünülen balık üretim çiftlikleri kritik canlı türlerinin bulunduğu Menderes Deltasın etki alanında ve uluslararası sözleşmelerle koruma aşağıda bulunan alıngan ve nadir canlıları korkutma edecektir.
Son derece kayda değer ve hassas olan alanın kirlilik nedeniyle doğal yapısı bozulacak, sualtı ekosistemi hasar görecek, özellikle balık geçişlerini engelleyeceği için, Doğanbey ve Tuzburgazı köylülerinin geleneksel olarak yapmış oldukları lagün balıkçılığına büyük hasar verecektir” diyerek bölgede aynı zamanda Akdeniz ’in ciğerleri olarak aşina deniz erişteleri ile denizel ekosistemin balık çiftliklerinde kullanılan yem ve atıklarla yok olacağını savundu.
“İKİ FARKLI COĞRAFİK OLUŞUMU BARINDIRAN TEK ÖRNEK”
Kuşadası, Didim, Bodrum turizminin gelişimini de olumsuz etkileyeceğini belirten Şoför, “Balık üretim faaliyetleri, geleneksel balıkçılığı, turizmi, tarihi bölgeyi, denizel ekosistemi ve özellikle etki alanında yer alan Büyük Menderes Deltası gibi çok manâlı doğa alanlarını negatif etkileyeceğinden, talep edilen bölgede yok, dürüst alanlarda ve kayıtlı kurallarla yapılmalıdır.
Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası, iki öbür coğrafik oluşumu içinde barındıran ülkemizdeki tek örnektir. Doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından manâlı zenginlikleri olan bir doğa cennetinin önünde balık çiftliklerinin kurulmamasını talep ediyoruz” ifadelerini kullanarak 17 Mart günü bölgede yapılacak bilir birey keşfinde, ornitolog, kazıbilimci ve bitkibilimci gibi uzmanların bulunması, heyette bulunan bilim insanlarından bölgenin hassas konumuna uyarı etmeleri çağrısında bulundu.
2007 ’DE BAKANLIK DA KARŞI ÇIKMIŞTI
Balık çiftliği taleplerinin15 yıldır tekrarlandığını söyleyen EKODOSD Başkanı Bahattin Şoför, “Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ’nün hazırladığı 2007 yılı raporuna tarafından; Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Delta ekosisteminin bir bütünüyle korunmasına vurgu yapılmıştı.
Raporda, küresel ısınma, kuraklık, hatalı hidrobiyolojik planlamalar, kirlilik gibi nedenlerle su kaynaklarımızın, sulak alanlarımızın yavaşça elden çıktığı, içinde bulunduğumuz coğrafya da su kaynakları yönetimine ilişkin tartışmaların uluslararası boyut kazanarak arttığı bir dönemde, yukarıda zikredilen uluslar arası sözleşmeler ve milli mevzuatımız gereği, yalnızca Kültürlü ilimize yok, bütün Türkiye ’ye ait olan ulusal bir değerin elden çıkmasına neden olabilecek balık çiftliklerinin, söz konusu alana taşınması ve/veya kurulması muhtemel görülmemektedir” denildiğini hatırlattı.