‘Yoksul sayısı üç yılda 1.5 milyon arttı’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, İYİ Partili milletvekilleri, yöneticiler ve uzmanların katılımıyla, İstanbul Kongre Merkezi ’nde düzenlenen ‘İYİ Kalkınma Kongresi ’nde, “Eşitlenen Türkiye için; Yoksulluk, kapsayıcılık ve istihdam” başlıkları tartışıldı.

İYİ Parti Yeniden Yapılanma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, kongrede yokluk sunumu yaptı. Özlale ’nin sunumundan başlıklar şöyle;

“YOKSULLUK PROBLEMİ PANDEMİDEN ÖNCE BAŞLADI”

*Türkiye ’nin sefalet problemi pandemiyle başlamadı. Göreceğiniz gibi, Türkiye ’nin fakirlik problemi pandemiden önce başladı. Acilen, baktığınız zaman 2008 küresel finansal krizden sonradan buraya gelen sıcak parayla beraber, hormonlu bir artış sağlandı. Bu hormonlu büyümeyle beraber yoksulluk bir nebze -fazla değil- iyileşti. Ama ardından baktığınız zaman, 2016-2019 arasında yoksulluğun fazla ciddi bir şekilde arttığını görüyorsunuz.

“TÜRKİYE ’NİN YÜZDE 8,9 ’U DERİN YOKSUL”

*Dikkatinizi sürüklemek istediğim bir nokta şu; derin yoksullar… Türkiye ’nin maalesef yüzde 8,9 ’u –ki bu fazla yüksek bir oran- derin yoksul.

*Bu derin yoksullar süre içerisinde artarak karşımıza çıkıyor. Diğer bir analizle Türkiye ’de sayısı artan yoksulların kaçı derin fakir ona bakalım. 2019 ’a baktığımızda 1 milyon 533 bin ekstradan yoksul vatandaşımız ortaya çıkmış. Yani bizim 2006 ’dan, 2019 ’a kadar 3 milyon 100 bin vatandaşımız ve son 3 sene içerisinde 1 milyon 500 bin fakir vatandaşımız olmuş. Bu 1 milyon 500 bin vatandaşımızın, 1 milyon 400 bini derin fakir.

“DEVLETİN UNUTTUĞU KESİM”

Herhangi bir meslek bulgu ümidi yok. Sürekli yoksul dediğimiz son 3 senenin en az 2 tanesinde yoksul. Bir sosyal yardım alamıyor, sosyal güvencesi yok ve bunlar, devletin unuttuğu, STK ’ların da hatırlayıp, hayatta tutmaya çalıştığı kesim. Bunu unutmayın. Türkiye ’de son 3 yıl içerisinde 1 milyon 400 bin, hemen hemen hayattan umudunu kesmiş, derin yoksul vatandaşımız var.

“TÜRKİYE ’DEKİ FAKIR SAYISI FAZLA DAHA POZITIF”

*TÜİK yoksulluğu hesaplarken haneye baktığı süre şunu söylüyor; Hanedeki en ihtiyar bireye 1 ağırlığını veriyor, ondan sonrakine 0,5, daha sonrakine 0,3. Fakat bizim için çocuk ve bayan benzer derecede kayda değer. Ona baktığımız vakit hanedeki her bireye benzer ağırlığı verdiğimiz vakit tablo maalesef daha da hazinleşiyor. Haneye, her bireye, çocuğa, kadına aynı ağırlığı verdiğimiz zaman, Türkiye ’deki yoksul sayısı çok daha pozitif. 1,7 milyon birey son 3 senede karşımıza çıkmış, tekrar baktığınız vakit 2006 ’dan 2019 ’a kadar, pandemi öncesine değin bütün 4 milyon 456 bin birey.

“TÜRK-İŞ ’İN AÇIKLADIĞI RAKAMLAR ÇOK DAHA HAZİN”

*TÜRK-İŞ ’in açıkladığı rakamlar fazla daha acıklı. TÜRK-İŞ, 4 karakter temsili bir hane için istek ve sefalet sınırı açıklıyor ve oraya baktığınız vakit 10,7 milyonu aç almak üzere Türkiye ’de şu anda 54,1 milyon yoksul insanımız var. O yüzden Türkiye ’nin en manâlı problemi fakirlik. O yüzden biz burada daha sonra devamını getireceğimiz kalkınma kongrelerine yoksullukla başlatmak istedik. ‘Eşitlenen Türkiye ’ dememizin bir anlamı var. Biz, vasatlıkta, fakirlikte, yoksullukta eşitlenen bir Türkiye istemiyoruz. Biz refahta eşitlenen bir Türkiye istiyoruz.

“ARTMA AÇIKLANDIĞI VAKIT HERKESİN HİSSETMESİNİ İSTİYORUZ”

*Yüzde 7 büyüdüğümüz açıklandığı vakit, bunu herkesin hissetmesini istiyoruz. Buradaki bütün çalışanların, iş dünyasının, taksi şoförünün, temizliğe gelen hanımefendinin herkesin hissetmesini istiyoruz.

*Simit ve dere hesabı yapmadan, bu açlık problemine giremezdik. Bakınız, 2019 fiyatları. Susama, buğdaya zam gelmeden TÜİK ’in, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması ve Hane Halkı Bütçe Anketi ’nden. Simit fiyatı 1,75, günde 3 tane simit harcasanız aylık size maliyeti 157 buçuk lira. Yanına da nehir da içtiğiniz süre, onun da ekstra maliyeti 112 lira.

“GÜNDE 3 SİMİT ALMAYA GÜCÜ YETMEYEN 55O BİN VATANDAŞIMIZ VAR”

*Türkiye ’de, uyarı edin, gıdaya değil, toplam kullanabilir geliri günde 3 simit almaya yetmeyen 550 bin kişi var. 550 bin ne çağırmak biliyor muşunuz? Bayburt, Tunceli, Ardahan, Gümüşhane ve Kilis ’in toplam nüfusu aramak. Bugün baktığınızda, 3 simit günde, almaya geliri yetmeyen bütün 550 bin vatandaşımız var.

*Türkiye ’de 2 milyon 50 bin kişinin gıdaya harcadığı para, aylık 78 liradan daha az. Türkiye ’de, gıdaya günde, her öğün bir tane simit ayırabilecek birey sayısı 17 milyon. Yani Türkiye ’de 17 milyon birey, gıdaya günde yalnızca 3 öğün simit alabilecek dek para harcayabiliyor. Türkiye ’de bir İstanbul değin nüfus. Ve baktığınızda, berbat tarım politikasının bir sonucu olarak karşımıza meydana çıkan gıda enflasyonu en ilk olarak da yoksulu etkiliyor.

“TARIM POLİTİKALARINA AĞIRLIK VERİYORUZ”

*Kişi başına gelire kadar, Türkiye ’deki en fakir yüzde 10 ila en varlıklı yüzde 10 ’un gıdaya ne dek harcadığına baktık. En fakir yüzde 10 ’luk kesimin gıdaya harcadığı para toplam bütçe içerisinde yüzde 36,5. En zenginin ise yüzde 13,3. O yüzden bu tarım politikasına bu kadar fazla ağirlik veriyoruz. Tarım politikasının kötü yönetilmesi sonucunda veya herhangi bir politikanın oluşturulmaması durumunda, ortaya çıkacak olan yiyecek enflasyonu azami fakir vatandaşımızı vuruyor. Bütçesi içerisinde 3 ’te 1 ’den daha fazla. O yüzden Türkiye ’de tarım aynı zamanda kazanç dağılımını iyileştirici bir tesir yapıyor. Ayrıca çiftçiler açısından hem de o çiftçinin, köylünün ürettiği ürünü şehirlerde bitiren bizler açısından yoksul vatandaşlar açısından.

“AVRUPA ’NIN YARISI DEK ET TÜKETİYORUZ”

*Ne değin et tüketiyoruz diye baktık. Avrupa ’nın yarısı dek et tüketiyoruz. Ve burası bir tarım ülkesi. Anadolu şehirlerini gezdiğiniz süre oradaki esas iktisadi faaliyetin tarım ve tarıma dayalı sanayi olduğunu görüyorsunuz. Peki biz bundan yararlanabiliyor muyuz? Hayır, yararlanamıyoruz. Avrupa ortalamasının yarısı kadar et tüketiyoruz. Dünya ortalamasının da altındayız. Türkiye ’de en fakir yüzde 20 ’lik kesim, ayda sadece 1 kilo et tüketebiliyor. Tarım ülkesi diye yola çıktığımız yerde geldiğimiz durum, fakirlerin ayda yalnızca 1 kilo et tüketebildiği, onun da 750 gramının olduğu bir dönem.

“YOKSULLAR NEYİ DAHA FAZLA TÜKETİR? MAALESEF HİÇBİR ŞEYİ”

*En çok içimizi acıtan tablolardan bir tanesi. Yoksullar neyi daha fazla tüketir? Maalesef hiçbir şeyi daha pozitif tüketmiyor. En yoksul yüzde 10, ekmeği de daha eksik tüketiyor, makarnayı da, patatesi de. Yokluk, ekmeği eksik, ve öteki her şeyi eksik tüketmektir Türkiye ’de. ‘Rüzgargülü ’ projesini, en azından çocuklarımızın karnını beslemek, dengeli beslenmesini sağlamak için açıkladık. Bu en fakir yüzde 10 ’da milyonlarca çocuk var. Türkiye ’nin 6 milyon fakir çocuğu var. Ve onların tümü bu en yoksul yüzde 10 ’luk dilimde.

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir